Türk halkının darbe girişimine karşı dirayetinden hayranlıkla söz eden Ramadani, “O akşam, elinden alınan orduyu kısa zamanda geri çeviren Türk halkı, organize hareket ederek imrendiren bir davranışta bulundu. Tüm dünyaya iletilen en büyük mesajlardan biri de şu oldu; Türk halkı, kendi ordusuyla başa çıkabiliyorsa yabancı bir ordu veya işgalin nasıl üstesinden gelebileceğini düşünmek gerek.” ifadelerini kullandı.
Makedonya siyasi analist Ramadan Ramadani de Türkiye’de yaşananların sadece bir darbe girişimi değil, aynı zamanda sivil halka yönelik bir terör saldırısı olduğuna dair izler taşıdığını belirterek, “FETÖ’nün darbe girişimiyle sadece iktidar değil, etnik ve dini ayrım yapılmaksızın tüm Türkiye halkı saldırıya uğradı.” dedi.
Türk halkının darbe girişimine karşı dirayetinden hayranlıkla söz eden Ramadani, “O akşam, elinden alınan orduyu kısa zamanda geri çeviren Türk halkı, organize hareket ederek imrendiren bir davranışta bulundu. Tüm dünyaya iletilen en büyük mesajlardan biri de şu oldu; Türk halkı, kendi ordusuyla başa çıkabiliyorsa yabancı bir ordu veya işgalin nasıl üstesinden gelebileceğini düşünmek gerek.” ifadelerini kullandı.
Ramadani, açığa çıkarılacak olayların bunun bir terör saldırısı olduğunu ve sivil halkın yaşadığı acıları göstereceğine işaret ederek, “O gece yaşanan olaylar arasında bazıları var ki açığa çıkarıldığında bunların aslında hiçbir neden olmadan sivil halkın vurulduğu bir terör olayı olduğu da görülecektir.” şeklinde konuştu.
“Nefes almayan robotlar”
Arnavut köşe yazarı Ermir Gjinishi, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin, “Bugün Türk hükümetine ve özgürlüğüne darbe yapmaya kalktılarsa yarın Arnavutluk’un özgürlüğüne de darbe yapabilirler çünkü bunların devletleri veya fikirleri yok, sadece çıkarları var.” dedi.
Darbe girişimini AA muhabirine değerlendiren Gjinishi, FETÖ mensuplarının Arnavutluk’ta halkın önemli bir kısmını etkilediğini ve istihbarat teşkilatından yüksek adalet konseyine, meclisten siyasi partilere kadar birçok alanda mevcut olduklarını ifade etti.
Türkiye’deki darbe girişimin büyük oranda atlatılmasına rağmen örgütün hücrelerini iyi kamufle ettiğine işaret eden Gjinishi, söz konusu yapının son ana kadar milletin iradesiyle seçilmiş hükümete karşı duracağını kaydetti.
Gjinishi, tüm dünyanın bunun devlete ve hükümete yönelik bir darbe girişimi olduğunun farkında olması gerektiğini vurgulayarak, Arnavutluk’un, Balkan ülkeleri arasında bu yapı tarafından en fazla “esir alınan” ülke olduğunu söyledi.
FETÖ’nün Arnavutluk’taki etkisinin din ya da eğitim faaliyetleriyle ilgili olmadığına dikkati çeken Gjinishi, şu ifadeleri kullandı:
“Kendilerini Gülen’in Arnavutluk’taki yardımcıları olarak tanıtan kişiler, uyuşturucu kaçakçılığıyla suçlanan ve yakalanan insanlardır. Arnavutluk’taki Gülenciler, kara para aklama, vergi kaçırma gibi suçlar işliyor. Bir evi dahi olmadığını söyleyen insanların dev işletmeler kurması sorgulanmalı. Bunlar sadece bir aldatmaca. Gülenciler, paralel yapı ile kanunları maniple etme konusunda 40 yıllık tecrübeye sahip.”
Ermir Gjinishi, örgütün takım elbiseli ve kravatlı insanların arkasına gizlenmesinin endişe verici bir unsur olduğunu belirterek, bunların “sadece yöneticilerinin emirlerine uyan, beyinsiz ve mantıksız insanlar olduğunu” vurguladı.
Örgütün mensuplarını “nefes almayan robotlara” benzeten Gjinishi, Arnavutluk’un yanı sıra Kosova ve Makedonya’nın da bu yapının hedefinde olduğunu kaydetti.
Gjinishi, Türkiye mezunu öğrencilerin bu örgüt tarafından ülkedeki kurumlarda istihdam edildiğini ve örgütün rüşvet ve yolsuzluğa bulaştığını söyledi.
“Arnavutluk’u iç savaşa kadar sürükleyebilirler”
Yapıya mensup kişilerin yolsuzluk yaparak ihaleler kazandığını ve vergi veren halkın parasıyla zenginleştiğini kaydeden Gjinishi, “Bu finansmanı nereye kullandıklarını bugün görüyoruz. Türk hükümetine ve özgürlüğüne darbe yapmaya kalktıysalar, yarın Arnavutluk’un özgürlüğüne de darbe yapabilirler. Çünkü bunların devletleri veya fikirleri yok, sadece çıkarları var.” dedi.
Gjinishi, “Gülen hareketi, DAEŞ’ten daha aşağılık ve daha alçak. DAEŞ’i herkes görüyor, biliyor. Siyah bayrakları ve özel elbiseleri var. Oysaki Gülenciler aramızda gezen görünmez insanlar.” ifadelerini kullandı.
Arnavutluk’ta farklı internet siteleri üzerinden FETÖ elebaşı Gülen’in dini bir figür olarak gösterilmeye çalışıldığına işaret eden Gjinishi, “Gerçekler maalesef acıdır. Gülen hareketi çok kötü bir şekilde ülkemize girmiş bulunuyor. Arnavutluk’ta bazı bakanlarının dahi bu hareket içinde olduğuna dair korku ve endişelerim var.” diye konuştu.
Gjinishi, yapının Arnavutluk devletinin tüm hücrelerine sızmış ve yayılmış olabileceğini ve bu nedenle ülkenin ciddi bir tehdit altında olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Arnavut medyası Esed ve Sisi medyası gibi Türkiye’de olup biten neredeyse her şeyi manipüle etti. Bazı gazeteler darbe girişimini bir gün sonra verdi. Gülen hareketinin Arnavutluk’taki gazeteleri bu durumu manipüle etmek için çok aktif çalıştı. Yapının, Arnavutluk’taki her türlü bağlarının koparılması mümkün. Bu yapıya mensup kişilerin ülkeden uzaklaştırılmaması halinde, Arnavutluk’u iç savaşa kadar sürükleyebilirler.”
Kaynak: AA
