Kısıklı’daki evinin önünde darbecilere karşı demokrasi nöbeti tutan vatandaşlara seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gencecik yavrularımızın tanklarla şehit edildiği bir duruma bizler sessiz kalırsak bunun hesabını veremeyiz. Meclis’ten idam cezası çıkarsa ben karar merci olarak kararımı açıklıyorum, ben onaylıyorum” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mabeyn Köşkü’nde Başbakan Binali Yıldırım ve beraberindeki heyetle yaptığı toplantı sonrası Kısıklı’daki evine geçti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada darbecilere karşı demokrasi nöbetine tutan vatandaşlara seslendi.
Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:
“Biz sadece Rabbimizin karşısında rükûda eğiliriz, başka hiçbir yerde bize eğilmek yok. Kısıklı’daki komşularımız haklarını helal etsin. Gece geç saatlere kadar buradayız ama bu sıradan bir olay değil.
Ben kararımı şimdiden açıklıyorum
Sayın Başbakan söyledi, ben de söylüyorum: Türkiye demokratik bir hukuk devletidir. Siz halkı görmemezlikten gelemezsiniz. Halkın böyle bir idam talebi varsa, bunun görüşüleceği yer parlamentodur. Bu alçakların bombaladığı parlamentoda inşallah görüşülmek suretiyle, inanıyorum ki parlamentodaki siyasi partiler bu konudaki en isabetli kararı alacaktır. Parlamentodan idam cezası çıkarsa ben karar merci olarak kararımı açıklıyorum, ben onaylıyorum. Gencecik yavrularımızın tanklarla şehit edildiği bir duruma bizler sessiz kalırsak bunun hesabını veremeyiz.
Bakanlar Kurulu sonrası önemli bir kararı açıklayacağız
Bu sıradan bir mesele değil, bu bir milli mesele. Ne idüğü belirsizlere bu ülkemizi bırakmayacağız. İnşallah bu süreci öyle veya böyle atlatacağız. Ve şu anda gayet güzel bir şekilde çalışmalar devam ediyor. Hükümetimiz şu anda önemli bir hazırlığın içinde ve Çarşamba günü inşallah Milli Güvenlik Kurulu’muzu toplayacağız. Sonra da bir Bakanlar Kurulu toplantısı yapacağız. Ve önemli bir kararı açıklayacağız, şimdi burada açıklamayacağım.
Bunun bedelini ödeyecekler
Yargıda atılan adımlar yoğun şekilde devam ediyor, emniyet teşkilatında yoğun bir şekilde adımlar atılıyor. Devlet içinde devlet olmaz. Duvara çok kötü çarptılar. Hesabı erken bozuldu. Şimdi bunun bedelini ödeyecekler.
Bu hain askerleri yere yatıran binbaşının imanını gördünüz değil mi?
Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü 26 Ağustos’ta açacağız
İnşallah şurada bir ay kadar bir şey kaldı. 26 Ağustos Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü açacağız. Yavuz Sultan Selim Köprüsü ile İstanbul bir başka güzel olacak. Bu millet neye layık değil? Hamdolsun her şey kararlı bir şekilde yürüyor. Ve ardından 26 Aralık’ta da Boğaz’ın altındaki bir başka eser; Avrasya Tüneli.
Taksim Kışlası isteseler de istemeseler de yapılacak!
Taksim’deki kardeşlerimize de bir müjde verelim; inşallah Taksim Kışlası da isteseler de istemeseler de tarihine uygun olarak oraya yapılacak. Orada bir tarih müzesi yapacağız. Atatürk Kültür Merkezi’nin yerine de Opera Binası yapılacak. İnşallah Taksim Camii’ni de oraya inşa edeceğiz. Taksim’in tamamını yayalaştıracağız. Bütün trafiği yerin altına alacağız. Şu an Taksim Meydanı’nı dolduran kardeşlerim, Taksim Meydanı daha güzel olacak.”
Yeni Şafak