Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Ne yazık ki daha önceki uygulamaları bile devam ettiremeyen bir yönetim elinde İstanbul. Biz, İstanbul’umuzu kaderine terk edemeyiz.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, NTV ve Star TV’nin özel yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı, değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye genelindeki karla mücadeleyi nasıl değerlendirdiğine ilişkin bir soru üzerine Erdoğan, kar yağışını bereket olarak gördüğünü ve felaket olarak telakki etmediğini söyledi.
Kuraklığın Türkiye’de ciddi manada toprağı tehdit ettiği ve birçok yerde bitki, meyve, sebze ve her şeyde sıkıntıların yaşandığı dönemleri geride bıraktıklarını vurgulayan Erdoğan, “Tarımda yaşanan sıkıntılar ortada, hep ‘yağmur, yağmur, yağmur’ diye bekledik. Şimdi ise kar yağışı gelince de farklı bir yaklaşım ortaya koymaya başladık. Tabii kar yağışını engellemek elimizde değil ama karın sebep olduğu özellikle ulaşım sıkıntılarına karşı gerekli tedbirleri almak elimizde. Burada idareyi elinde tutanlar kimlerse onlar buna karşı bütün tedbirleri almak durumunda.” diye konuştu.
Erdoğan, son kar yağışının ardından özellikle İstanbul’a yakışmayacak görüntüler ortaya çıktığını ve kendisinin de İstanbul’da belediye başkanlığı yaptığını dile getirerek, “İstanbul’un neresinde ne var, sıkıntılar nelerdir, nasıl oluyor, onlar nasıl giderilir bunları da bilen birisiyim. Tabii sizler eğer tuzlanmayan yollarda araçlar kilometrelerce kuyrukları oluşturursa herhalde bunun bir sorumlusu vardır veya sorumluları vardır.” dedi.
Vatandaşların saatlerce yollarda kaldığını ve daha önceki yılların altında bir miktarda kar yağışının söz konusu olduğunu belirten Erdoğan, İstanbul’daki bu sorunun gereken yol tuzlama ve yol açma çalışmalarının yapılmamasından kaynaklandığını ilçe belediyelerinden de dinlediklerini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tabii bunu yapmayanlar belli, bu tam anlamıyla bir basiretsizliktir. Siz kar yağdıktan sonra tedbir alamazsınız, kış mevsimine girerken bütün tedbirlerinizi almalısınız. Tabii ne yazık ki daha önceki yürüyen uygulamaları bile devam ettiremeyen bir yönetim elinde şu anda İstanbul. Biz İstanbul’umuzu bir defa kaderine terk edemeyiz.” diye konuştu.
Yağışın yoğun olduğu gün, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu ile görüştükten sonra iki bakanı da İstanbul’a gönderdiğini ve çalışmaları yerinden koordine etmeleri gerektiğini ifade ettiğini anlatan Erdoğan, iki bakanın da kendi koordinasyonundaki kurumlar vasıtasıyla çalışmalara iştirak ettiğini dile getirdi.
Bu doğrultuda jandarma ve Karayolları Genel Müdürlüğünün sıkıntı yaşanan noktalara yardım ulaştırma çalışmaları yaptıklarını anlatan Erdoğan, “Siz böyle bir zamanda bu adımları atmak durumundasınız fakat bu hazırlıkların daha önceden yapılmış olması lazım.” dedi.
Karayolları Genel Müdürlüğünün, Meteoroloji Genel Müdürlüğü ile irtibatlı olarak değişen hava şartlarına göre sorumluluğunda bulunan yol ağlarında gerekli önlemleri aldığını belirten Erdoğan, “2021-2022 yılı kış programı toplam 68 bin 960 kilometre yol ağımızda uygulanıyor. Kar ve buzla mücadele çalışmalarımız bu programa göre yapılıyor. Bu çalışmalar yurt genelinde 446 karla mücadele merkezinde gerçekleştiriliyor.” diye konuştu.
“Gece saat 03.00’e kadar işi takip ettim”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 10 bin 916 makine ve ekipman, 12 bin 645 personelin görev yaptığını anlatarak, şöyle devam etti:
“Siz kalkar da yani belediyenizde vesaire insanları dışarı döker, onların yerine hiç İstanbul’u tanımayan, bilmeyen insanları belediyeye boca ederseniz ondan sonra da işte böyle sıkışır kalırsınız. Güzergah analizi karla mücadele çalışmaları açılan, kapanan yollar ve anlık trafik kameralarla bir defa takip ediliyor. Bu son yağışta ayrıca yolda kalan araçlara Karayolları Genel Müdürlüğü, AFAD, Kızılay ve valiliklerle koordineli müdahale edilerek insani ihtiyaçların da karşılanması sağlandı. Ben mesela gece saat 03.00’e kadar işi takip ettim, sürekli arkadaşlarımla irtibat halinde oldum ve kara yollarındaki çalışmaları kendileriyle de bizzat koordine ederek izledim. Sağ olsun arkadaşlarımızın da bizzat İstanbul’a vararak, İstanbul’da da bu işi bizzat işin başında durarak takip etmeleri bizleri rahatlattı.”
İstanbul Büyükşehir Belediyesinin bazı projelerine onay verilmediği ve bu nedenle projelerin hayata geçirilemediğine ilişkin iddialara yönelik değerlendirmesi sorulan Erdoğan, şunları söyledi:
“Burada herhalde bir ortada doğru olmayan ifadeler var. Yani söylemek istemem ama bir yalan burada söz konusu. Yani İstanbul Büyükşehir Belediyesi kalkıp Cumhurbaşkanlığından veya Plan Bütçe Başkanlığından talepte bulunur ve bu talebin bütün teknik incelemeleri vesaireleri bunlar yapılır ve bütün bunlar yapıldıktan sonra da gereken karar alınır. Tabii bunların da ödenme süreçleri bellidir. Şehirlerine hizmet etmek gibi bir dertleri, gayretleri, kabiliyetleri olmayanlar ne diyor? ‘Engelleniyoruz’, söyledikleri şey bu.”
“Belediyelerin gelirlerinde yapılan artış aynı orandadır”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tüm milletime böyle bir şeyin olmadığını somut rakamlarla ben anlatmak istiyorum, milletim bunları bilsin.” ifadelerini kullanarak, şöyle devam etti:
“İstanbul, Ankara, İzmir başta olmak üzere muhalefet belediyelerine genel bütçeden aktarılan paylar 2019 yılından bu yana aşağı yukarı iki kat artırılmıştır. AK Parti’ye, Milliyetçi Hareket Partisi’ne ve diğer partilere mensup belediyelerin gelirlerinde yapılan artış aynı orandadır. Mesela İstanbul Büyükşehir Belediyesi 2019 yılında, bakın bu rakamlar çok önemli, 13 milyar 848 milyon lira merkezi idareden pay alırken, bu rakam 2021’de 25 milyar 376 milyon liraya çıkmıştır. Düşmüş mü, artmış mı? Aynı dönemde Ankara Büyükşehir Belediyesinin payı 4 milyar 606 milyon liradan 8 milyar 304 milyon liraya, İzmir Büyükşehir Belediyesinin payı ise 4 milyar 564 milyon liradan 7 milyar 274 milyon liraya yükselmiştir.”
“Hukuka uygun bir dağılım söz konusudur”
Mukayese olması bakımından benzer rakamlarda genel bütçe payı alan AK Partili ve CHP’li iki belediyeyi de karşılaştırmak istediğini söyleyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“AK Partili Samsun Büyükşehir Belediyesi 2019’da 673 milyon lira, CHP’li Tekirdağ Belediyesi 697 milyon lira genel bütçe payı alırken bu rakam 2021’de Samsun’da 1 milyar 178 milyon liraya, Tekirdağ’da 1 milyar 204 milyon liraya çıkmıştır. Üstelik Samsun’un nüfusu 1 milyon 360 bin, Tekirdağ’ın nüfusu 1 milyon 80 bindir, Tekirdağ’ın nüfusu daha az. Yani Samsun 280 bin fazla nüfusa sahip olduğu halde bu rakamlar ortaya çıkıyor. Görüldüğü gibi mesele genel bütçeden alınan payın adaletsiz veya haksız dağıtımı değildir, ben şu anda belge ile konuşuyorum, rakamları da buna göre veriyorum, tam tersine bu konuda gayet adil, hakkaniyete ve hukuka uygun bir dağılım söz konusudur. Mesele şehre tüm vaktiyle, enerjisiyle, zihniyle, kalbiyle hizmet etme iradesine sahip olup olmama meselesidir. Eğer bu inanca ve azme sahipseniz hiçbir engel sizi projelerinizi hayata geçirmekten alıkoyamaz.”
Türkiye’deki tüm belediyelerin kendi bütçelerini kendilerinin oluşturduğunu, nereye, ne kadar harcama yapacaklarına kararı kendilerinin verdiğini anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:
“Belediye başkanlığını yaptığım dönemde de böyle kar, tipi, bora olacak Tayyip Erdoğan gidip evinde yatacak, yok böyle şey. Biz tüm belediyelerimizle beraber AKOM’da karargahımızı kurar ve AKOM’daki karargahtan İstanbul’u izlerdik, takip ederdik. Burada bütçe meselesine gelirse eğer siz doğru bütçe yapıyorsanız her işinizi yürütürsünüz. ‘Cumhurbaşkanı CHP’li belediyelerin projelerini engelliyor’ iddiası koskoca bir yalandır. Çünkü Cumhurbaşkanlığı sadece belediye yatırımlarının finansmanında kullanılacak dış kredilerin değerlendirmesini yapar. Yurt içi borçlanma veya kendi gelirleriyle proje yürütmek isteyen belediyeler bunun kararını kendileri verir, konunun hükümetle de hiçbir ilgisi yoktur. Yani iş yapmak istiyorsanız kimse sizin önünüzü kesemez. Ne Cumhurbaşkanlığı ne AK Parti ve Cumhur İttifakı engel olmaz, olamaz.”
Konuya ilişkin somut rakamları da paylaşacağını dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:
“İstanbul’da 2014-2019 arasındaki dönemde Büyükşehir Belediye Meclisine 22 borçlanma dosyası gelmiş, CHP bunun 20’sine ‘hayır’ oyu vermiştir. CHP’nin ‘hayır’ oyu verdiği borçlanma dosyalarının arasında İstanbul’da şu anda işleyen ve yapılmakta olan tüm metro projeleri de vardır. Buna karşılık 2019-2021 döneminde aynı Mecliste CHP yönetimi 50 borçlanma dosyasını getirmiş, AK Parti Grubu bunun sadece birine ‘hayır’ oy kullanmıştır. Gerçekten ayakları yere basan, sağlam, idari ve teknik hazırlıkları tekemmül ettirilmiş hiçbir proje belediye hangi partiye ait olursa olsun finansman sorunu yaşamaz.”
“Biz kimseyi engellemiyoruz”
Ortada gerçek bir hazırlık olmadan sadece niyetle dış borçlanmaya çıkılması halinde sonuç alınamayacağını vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:
“CHP’li de olsa alamazsınız, AK Partili de olsa alamazsınız. Yani burada mesele parti değil, kanun meselesidir, usul meselesidir, ülkenin ve şehrin kaynaklarını doğru kullanma hassasiyeti meselesidir. Milletimizin şu gerçeği bilmesini özellikle istiyorum; biz kimseyi engellemiyoruz, onlar kendi beceriksizlikleri, kendi kötü yönetimleri, kendi yanlış tercihleri sebebiyle belediyeyi borç batağına sokmuştur. Bunların kendi partileri içinde iktidar kavgası vermekten başka maharetleri de yoktur. Bunların ülkenin ve milletin geleceği için herhangi bir vizyonları, projeleri, hatta böyle bir dertleri de yoktur. Dolayısıyla bunlardan eser ve hizmet beklemek beyhude bir gayrettir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz Marmaray’ı yaparken yine bizim önümüze kim çıktı biliyor musunuz? Bu CHP zihniyeti çıktı. Biz 3-4 yıl önce bitirecekken bu Marmaray’ı, bu CHP zihniyetinden dolayı, bakın ‘zihniyet’ diyorum, bu gecikmeyle bitirdik. Bakın şimdi kar, bora, fırtına her şey var. Biz Marmaray’ı ne yaptık, dedik ki ‘Arkadaşlar, ücretsiz yapacağız’ ve Marmaray yolcularını ücretsiz taşıdı. İşte böyle bir zamanda Marmaray’ın önemi, ne kadar insanımıza fırsat sağlıyor, çok açık net ortada. Aynı şey Avrasya için de geçerli. Eser ve hizmet siyasetinin nerede, nasıl yapılacağını bilmek önemli. Bu da bizim maharetimiz.” diye konuştu.
“Bizim İran’a borcumuz söz konusu değil”
Erdoğan, “(İran’dan doğal gaz akışının kesilmesi) Bizim İran’a borcumuz söz konusu değil, tam aksine bu iddialar yalandır.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “2021’de vatandaşların elektrik faturalarında yüzde 50, doğal gazda yüzde 75 sübvansiyona gidilmiştir. 2022’de de benzer sübvansiyonlar devam edecek.” ifadelerini kullandı.
“Kur korumalı TL vadeli mevduat ve katılım fonunun 25 Ocak itibarıyla büyüklük 203 milyar lirayı aştı”
Erdoğan, “Biz önümüzdeki döneme çok iyimser bakıyoruz. Son dönemde döviz kurundaki istikrarlı seyir, bu iyimser bakışımızı destekliyor. (Kur korumalı TL vadeli mevduat ve katılım fonu) 25 Ocak itibarıyla büyüklük 203 milyar lirayı aştı. 58,6 milyar lirası döviz hesaplarından dönüşen tutar.” şeklinde konuştu.
Rusya-Ukrayna gerilimi
Rusya-Ukrayna gerilimi ile ilgili de Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İki lideri arzu ederlerse ülkemizde bir araya getirerek, barış ortamının yeniden tesisine giden yolu açabiliriz.” dedi.
Erdoğan, “Rusya’nın, Ukrayna’ya silahlı saldırı ve işgal yoluna gitmeyeceğini temenni ediyorum. Böyle bir adım Rusya ve bölgemiz için akılcı bir hareket olamaz.” ifadelerini kullandı.
CHP’nin, ‘Cumhurbaşkanına hakaret maddesinin kaldırılması’ teklifi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
“CHP’nin, ‘Cumhurbaşkanına hakaret maddesinin kaldırılması’ teklifi tam bir garabet. Milletin evi dediğimiz Türkiye Cumhuriyeti’nin yönetim merkezine ‘ahır’ benzetmesi tümüyle bu aziz millete hakarettir, edepsizliktir. “(Sedef Kabaş’ın hakareti) Cumhurbaşkanlığı makamının hedef alınması söz konusu. Biz, Cumhurbaşkanlığı makamının izzetini korumakla yükümlüyüz.”
“Hablemitoğlu cinayeti zanlısı ülkemiz yargısına hesap veriyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “(Nuri Gökhan Bozkır) Bu kişi Hablemitoğlu cinayeti zanlısı olarak şu anda ülkemiz yargısına hesap veriyor.” dedi.
”İşçilerimizin ücretlerinde yüzde 28’i bulan bir artış sağlamış oluyoruz”
Erdoğan, “(Kamu işçilerinin ücretleri) Yüzde 2,5’luk bir artış daha ilave ediyoruz. Böylece işçilerimizin ücretlerinde yüzde 28’i bulan bir artış sağlamış oluyoruz. “(Kamu işçisine ek zam) Yaklaşık 700 bin kamu işçisini doğrudan ilgilendiren bu artış için gereken düzenleme kısa sürede yapılacaktır.” dedi.
”İsrail-Türkiye ilişkilerinde yeni bir dönem başlayabilir”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cumhurbaşkanı Herzog’un, şubatın başında ziyareti söz konusu. Bu ziyaretle birlikte İsrail-Türkiye ilişkilerinde yeni bir dönem başlayabilir.” ifadelerini kullandı.
”Sezen Aksu, Türk müziğinin önemli bir ismidir”
Erdoğan, şunları kaydetti:
“Benim oradaki hitabımın muhatabı Sezen Aksu değildir. Aksu, Türk müziğinin önemli bir ismidir, insanımızın duygularına tercüman olmuş bir sanatçımızdır. Cumhurbaşkanı olarak insanımızın hangi inançtan olursa olsun dini değerlerine, kutsalına laf edilmesine müsaade etmem. Burayı birbirinden ayırmamız lazım.”