Türk Demokratik Partisi (TDP), yeni hükümetin Meclis’ten güvenoyu almasının ardından ilk açıklamayı yaptı.
Türk Demokratik Partisi’nin (TDP) sosyal medya hesabı üzerinden yapılan açıklamada, “Türk Demokratik Partisi olarak, son dönemde gündemde tutulmaya çalışılan “Kuzey Makedonya’da Türk asıllı bakan” tartışmasının belirli çevreler tarafından bu kadar suistimal edilmesinin yersiz, gereksiz ve anlamsız olduğu kanaatindeyiz.Ülkemizin ve soydaşımızın çözülmeyi bekleyen çok daha önemli sorunları varken, enerjimizi ve zamanımızı daha doğru bir şekilde kullanmayı önemsiyoruz. Dolayısıyla tarafı olmadığımız ve hiçbir şekilde yer almak istemediğimiz bir tartışmanın içinde, partimizin isminin de manipüle edilmesine müsade etmeyeceğiz.” denildi.
Konuyla alakalı parti üst düzey yöneticilerinin bugüne kadar yapmış oldukları iyi niyetli yorumların yeterince açıklayıcı olduğu belirtilen açıklamada, “Bundan böyle resmi iletişim araçları dışında yapılacak herhangi bir yorum veya açıklamaya itibar edilmemesini de rica ediyoruz. Zira biz icraatlarımızı sosyal medya üzerinden değil yetkili merciler nezdindeki müzakereler yoluyla hayata geçiriyoruz.Şahıslar, mevki ve makamlar üzerinden siyaset yapmak, ilkelerimize olduğu kadar, dava ve ülkümüze de aykırı bir durumdur.” ifadelerine yer verildi.
Balkanlarda Türk dili ve kültürünün yaşatılması mücadelesi herhangi bir kişi veya makamla eşdeğer tutulamayacak kadar kutsal ve onurlu bir iş olduğu kaydedilen açıklamada, “Ülkemizde Türk bayrağının dalgalanmasını , Türk dilinin resmileşmesini ve Türk olmanın onurunu korumak için cansiperhane çalışmış bir parti olarak 30 yıllık tecrübemizle neyi ne zaman yapacağımızı çok iyi biliyoruz. Bizi destekleyen soydaşımız da bunu biliyor. Parti olarak, bugün kendi sosyal medya hesaplarında duvar yazıları yazmaya meraklı “dava adamlarının!” hayallerinin dahi ulaşamadığı yasama, yürütme ve yargı organlarında en üst düzeyde temsiliyet sağlayarak iştah kabarttığımızın da farkındayız.” denildi.
Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:
“Türk partisine ne gerek var” denen bir dönemden, bugün “neden hükümette Türk bakan yok” aşamasına gelindiyse doğru yoldayız demektir. Bir şeyin daha farkındayız. Dava, mevki kapmak için fırsat kollamakla değil, temsil ettiğin değerler ve toplum için gerektiğinde her türlü makamdan vazgeçip mücadeleye var gücünle sarılmaktır.Bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da attığımız adımlara heveslerimiz değil, aklımız, tecrübemiz ve haklı davamız rehberlik edecektir.”