Avrupa Birliği’nde enerji yatırımlarını düzenleyici kurum Avrupa Enerji Topluluğu Sekreteryası Direktörü Janez Kopac, Batı Balkanlar’ın yeşil gündemin uygulanmasında temel zorlukların karbondioksit emisyonuna yönelik vergi olmaması ve kömür için devlet sübvansiyonu bulunması olduğunu söyledi.
Özgür Avrupa Radyosu’nun haberine göre Kopac, Kuzey Makedonya, Karadağ ve Arnavutluk dışında diğer Batı Balkan ülkelerinin Avrupa Birliği’nin belirlediği hedeflere ulaşmakta zorlanacağını söyledi.
Kopac, “Bence Kuzey Makedonya ve Karadağ bunu başaracak, çünkü her ikisinin de kömürü tükeniyor. Arnavutluk ise kesinlikle başaracak. Ancak Kosova, Bosna Hersek ve Sırbistan, yakında karbon vergilerine başlamazlarsa, 2050 yılına kadar hedefe ulaşma şansları yok ” dedi.
Batı Balkan ülkeleri, Kasım 2020’de Bulgaristan’ın Sofya şehrinde düzenlenen zirvede Yeşil Ajanda Deklarasyonu’nu imzalayarak, 2050 yılına kadar karbonsuzlaştırmayı, yani kömürden elektrik üretiminin durdrurulması ve yenilenebilir kaynaklara geçişi taahhüt ettiler.
Sırbistan, Karadağ, Bosna Hersek, kömürden üretilen elektriği Avrupa Birliği’ne ihraç ediyor ve bu ihracattan önemli gelir elde ediyor.
Kopac, Avrupa Birliği’nde karbondioksit emisyonları üzerindeki vergilerin ton başına 60 avro civarında olduğunu söyledi. Batı Balkan ülkelerinden sadece Karadağ’da ton başına (karbondioksit) 24 avro tutarında vergi uygulandığını ifade eden Kopac, kömürlü termik santrallerin bir süreliğine çalışmayı durduracağını, ardından çok geç kalınacağını, bu nedenle ülkelerin elektrik kesintisi yaşayabileceğini ve bunun Kuzey Makedonya’nın şu anda karşı karşıya olduğu bir sorun olduğunu söyledi.
Sırbistan, özellikle yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği alanında büyük ilerleme kaydetmesine rağmen, ülke, Rusya, Macaristan ve Ukrayna üzerinden doğalgaz dağıtımını kesen Horgos boru hattında rekabete izin vermeyi reddederek, Enerji Topluluğu Antlaşması’nı doğrudan ihlal etmeye devam ediyor.
Rapora göre Sırbistan, elektrik üretiminde esas olarak kömüre ve daha az ölçüde hidroelektrik enerjiye güveniyor.
Enerji Topluluğu Sekreterliği, Bosna Hersek’teki mevcut dört şirketin esas olarak hidroelektrik ve linyitten (düşük kalorili kömür) elektrik ürettiğine ve linyit santrallerinin inşası veya yeniden inşası için çeşitli projelerin değerlendirilmekte olduğuna dikkat çekiyor.
Raporda, Bosna Hersek’in Sırbistan üzerinden Rusya’dan gaz satın alırken, üç rüzgar santralinin faaliyette olduğu belirtiliyor.
Enerji Topluluğu Sekreterliği, yeni bir kömürle çalışan elektrik santrali inşa etme planlarının ertelenmesinden sonra Kosova’nın yenilenebilir enerji kullanımına yönelik politikasının sürdürülmesini takdir ediyor.
Ancak, Kosova’nın elektrik üretimi için neredeyse tamamen iki eski linyit fabrikasına bağımlı olduğu akılda tutularak, rüzgar ve güneşten üretilen elektriğin Kosova’nın enerji karışımında yetersiz temsil edildiği de ekleniyor.
Raporda ayrıca Kosova’nın herhangi bir doğal gaz iletim sistemine (gaz boru hattı) bağlı olmadığına da işaret ediliyor.
Rapor, yine doğalgaz hattına bağlı olmayan Karadağ’ın ise son yıllarda rüzgar santrallerine yapılan yatırımları desteklemesine rağmen, büyük güneş potansiyelinin henüz kullanılmadığına dikkat çekiyor.
Enerji Topluluğu Sekreterliğine göre, Kuzey Makedonya’nın enerji sektörü reform çabaları önceki raporlama döneminde yavaşladı. Çevre ile ilgili olarak devletin mevzuatını değiştirmesi gerektiği vurgulandı.
Raporda, elektrik üretiminde Kuzey Makedonya’nın esas olarak linyit ve hidroelektrik enerjisine ve ithalata bağlı olduğu belirtildi.
Enerji Topluluğu Sekreterliği tarafından hazırlanan bir rapora göre, Arnavutluk elektrik dağıtım sistemi operatörünü ayrıştırmada ilerleme kaydetti, ancak enerji borsalarının kurulması ertelendi.
Yeşil Ajanda tarafından belirlenen hedeflere ulaşmak söz konusu olduğunda, Arnavutluk, enerji sektörünün tamamen karbonsuz hidroelektrik enerjisine dayalı olmasıyla mükemmel bir başlangıç pozisyonuna sahipken, yenilenebilir enerji projeleri için ihaleler başarıyla devam ediyor.
Kaynak: Balkan News