Filiz Ahmet: “Kardeşlerim için dünyayı yakarım”

Üsküp kökenli Filiz Ahmet, kısa bir molanın ardından dizi setlerine döndü. Kanal D’nin iddialı projesi “Hayat Şarkısı”na Filiz’in ablası Nurgül rolüyle katılan oyuncu, canlandırdığı karaktere çok da uzak olmadığını söylüyor: “Bir ablam ve bir erkek kardeşim var. Biz de çok bağlıyızdır birbirimize. İkisi için de dünyayı yakarım.”

Makedonya Türk Tiyatrosu’nun genç ve ünlü oyuncularından Filiz Ahmet, başarıdan başarıya koşmaya devam ediyor. Ülkemizi Türk dizileri ve sinemasında en iyi şekilde tanıtan oyuncu geçenlerde Türkiye’nin Hürriyet gazetesine röportaj verdi.

“Hayat Şarkısı” ile ekranlara döndünüz. Öncelikle hayırlı olsun diyeyim… Bize ekibe dahil olma sürecinden biraz bahseder misiniz?

Teşekkür ederim. Çok farklı bir süreç olmadı, sadece devam eden bir iş olduğu için biraz hızlı gelişti her şey. Nurgül karakteri için teklif geldi, karakteri ve hikayesini okuduğumda çok beğendim ve ekibe dahil olmayı kabul ettim.

Peki canlandırdığınız Nurgül karakteri nasıl biri?

En güzel yanı sıradan bir karakter olmaması. Almanya’da doğmuş büyümüş ama ailesinden aldığı kültür sayesinde geleneklerinden kopmamış bir kadın. Daha çocuk yaştayken babası başka bir kadın için evi terk etmiş. Bir süre sonra da kucağında küçük bir kız çocuğu ile geri dönmüş. Nurgül hiç dışlamamış babadan öz kız kardeşini. Kan bağının önemini annesinden öğrenmiş çünkü.

Kardeşi Filiz’e benziyor mu Nurgül?

Nurgül, kardeşi Filiz’e göre aklı başında, gerçekçi, güçlü bir kadın. Babası Türkiye’ye döndükten sonra özgür bir kadın olmuş, kendi ayakları üzerinde durmayı öğrenmiş ama ailesinden hiç kopmamış. Hâlâ babasına ara ara para gönderiyor mesela… Yıllar sonra kardeşinin yardım çağrısı üzerine Türkiye’ye dönüyor ve bir anda kendini karmaşık olayların içinde buluyor. Kardeşi onun için önemli, onun yaptıklarını tasvip etmese de ona destek çıkıyor.

Sizin gerçek hayatta kardeşiniz var mı? Filiz’in başına gelenler sizin kardeşinizin başına gelse bir abla olarak ne yapardınız?

Benim bir ablam ve bir erkek kardeşim var. Çok bağlıyızdır birbirimize. İkisi için de dünyayı yakarım. İşleri yoluna sokup onları mutlu etmek için sonuna kadar giderim gözümü kırpmadan. Tabii sorunları kabul edilebilir yollarla çözmeye çalışmak koşuluyla…

“Hayat Şarkısı” başladığı günden bu yana ilgiyle takip ediliyor. İzleyici konuyu da karakterleri de çok sevdi.. Siz ekibe dahil olmadan önce izliyor muydunuz diziyi?

İşim gereği her zaman gündemdeki iyi işleri takip etmeye çalışıyorum. Dolayısıyla fırsat buldukça “Hayat Şarkısı”nı da izliyordum tabii.

Peki sizce “Hayat Şarkısı” neden bu kadar çok sevildi?

Bana göre bir iş seyirci tarafından beğeniliyor ve ilgi görüyorsa, orada birden fazla doğru var demektir. Kuvvetli bir hikaye, karakterleri yaşatacak doğru oyuncuların seçimi, yapımdan rejiye kadar tüm ekibin sinerjisi… “Hayat Şarkısı”nda bu etkenlerin çoğu bir araya gelmiş görünüyor.

Sizi bugüne kadar pek çok dizide, çok farklı karakterlerde izledik. Karakter seçimini yaparken neleri göz önünde bulunduruyorsunuz?

Benim karaktere, karakterin de bana bir şeyler katabileceğini gördüğümde “Bu rolü oynamalıyım” diyorum.

Siz “Hayat Şarkısı”nda en çok kimin hikayesini sevdiniz?

Karakterlerin hemen hemen hepsinin derin bir hikayesi var bence… Zaten projenin bu yüzden de çok sevildiğini düşünüyorum.

Kaynak: Hurriyet