Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütünü, Dağlık Karabağ ve etrafındaki illerde Azerbaycanlılara ait dini ve tarihi yapıların Ermenilerce yıkılmasını görmezden gelmekle eleştirdi.
Aliyev, eşi Mihriban Aliyeva ile 44 gün süren savaşta Ermenistan’ın işgalinden kurtarılan Gubadlı ve Zengilan şehirlerini ziyaret etti.
Dün gerçekleştirdiği ziyarette Aliyev, kendi kullandığı araçla önce Gubadlı’nın Hanlık köyüne ulaşarak burada görev yapan askerlerle görüştü. Aliyev, kendisini sevgi gösterileriyle karşılayan askerlerle sohbet etti, hatıra fotoğrafı çektirdi.
Ardından Gubadlı şehir merkezine hareket eden Aliyev, burada göndere Azerbaycan bayrağı çekti.
Aliyev, burada yaptığı konuşmada, Gubadlı’nın bazı köylerine yurt dışından getirilen Ermenilerin iskan ettirildiğini bildirerek bunun bir savaş suçu olduğunu, Erivan yönetiminin bu ve diğer tüm suçları nedeniyle hesap vereceğini vurguladı.
İşgalden kurtarılan bölgeleri ziyaret ettiğinde ve Ermenilerin yaptığı vahşeti gördüğünde sadece Azerbaycan için değil, tüm bölge için büyük bir iş yaptıklarına bir kez daha emin olduğunu ifade eden Aliyev, “Biz Ermeni faşizminin kafasını ezdik. Biz faşist ve terörist Ermeni devletinin belini kırdık. Ermenistan devleti ve toplumu bundan doğru sonuçlar çıkarmalıdır. Rövanş duygusuyla yaşarlarsa, sonları kötü olur.” dedi.
Aliyev, Ermenilerce yıkılan tüm köy ve şehirleri imar edeceklerini, Azerbaycanlıların buralara dönerek ebediyen yaşayacaklarını vurguladı.
Gubadlı’nın ardından Zengilan şehir merkezini de ziyaret eden Aliyev, burada da göndere bayrak çekti.
Aliyev, Zengilan’da, Ermenilerce tamamen harabe duruma getirilen bir caminin önünde yaptığı konuşmada, bir zamanlar işgal altında olan tüm bölgelerde tarihi ve dini yapıların benzer durumda olduğunu hatırlattı ve “Dünya 30 yıl boyunca buna sessiz kaldı” ifadelerini kullandı.
Bazı çevrelerin işgalden kurtarılan bölgelerdeki Ermeni anıtlarının durumunu gündeme getirdiğini söyleyen Aliyev, şöyle konuştu:
“Peki neden kimse bizim milli ve dini mirasımızı gündeme getirmiyor. Geçenlerde bir UNESCO yetkilisi, bize başvurdukları (Ermeni anıtları konusunda) fakat bizim yanıt vermediğimiz şeklinde asılsız bir açıklama yaptı. Biz 30 yıl boyunca defalarca UNESCO’ya başvurduk, camilerimizin, tarihi eserlerimizin yıkıldığını, anıtlarımızın Ermenileştirildiğini anlattık. Bir kez bile araştırma misyonu gönderdiler mi? Başvurularımıza yanıt verdiler mi? Savaş biter bitmez Ermeni anıtlarının korunması gerektiğini söylemeye başladılar. Biz tüm anıtları koruyoruz, dünya da bunu biliyor. Bakın, burada bir cami var. UNESCO, buraya gel ve gör. Avrupa Konseyi, sessiz kalma, gel ve gör. Tüm camiler yıkıldı. Cami de yıkılır mı? Camiyi yıkmak suç değil mi? Bu adaletsizlik ne kadar sürecek? Bu ikiyüzlülük ne kadar sürecek? Bu çifte standart ne kadar sürecek? Bu İslamofobi ne kadar sürecek? Bu camiyi Ermeniler yıktı. Medeni bir ulus imajı yaratmaya çalışan ve hatta bazı yabancı himayecileri tarafından da böyle kabul edilen medeni birisi bunu yapar mı? Medeni bir adam camide domuz besler mi? Bütün dünya bunu görsün!”
Aliyev, işgalden kurtarılan bölgelerdeki camilerin durumunun İslam dünyası tarafından da görülmesi gerektiğini belirterek Ermenistan’la dostluk ilişkileri kuran Müslüman ülkelere sitem etti.
AA