ABTTF ve BTAYTD temsilcilerinden oluşan Batı Trakya Türk heyeti, Yunanistan’da Batı Trakya Türk toplumunu hedef alan nefret söylemini dile getirdi.
Batı Trakya Türk toplumunu temsilen Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) ve Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği (BTAYTD) 19-20 Kasım tarihleri arasında düzenlenen “Nefret Söylemi, Sosyal Medya ve Azınlıklar” başlıklı Birleşmiş Milletler (BM) Azınlık Sorunları Forumu’nun 13. oturumuna katıldı. Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınından dolayı çevrimiçi düzenlenen Forum’a ABTTF Brüksel Temsilciliği’nden Deniz Servantie ve BTAYTD üyesi Kerem Abdurahimoğlu katıldı.
Batı Trakya Türk toplumuna yönelik sistematik ayrımcılığın bir parçası olan nefret söylemi gündeme taşındı.
“Sosyal medyada azınlıkları hedef alan nefret söyleminin nedenleri, ölçeği ve etkisi” başlıklı oturumda konuşan ABTTF, 1923 Lozan Antlaşması ile statüsü belirlenen Batı Trakya Türk toplumunun etnik Türk kimliğinin Yunanistan tarafından tanınmadığını ve inkar edildiğini kaydetti. Yunanistan’da Batı Trakya Türk toplumunu hedef alan nefret söyleminin siyasette ve medyanın büyük bölümünde hakim olduğunu belirten ABTTF, koronavirüs salgınının başladığı ilk dönemde Türk toplumunun günah keçisi haline getirilmeye çalışıldığına işaret etti.
Aynı oturumda konuşan BTAYTD, Batı Trakya Türk toplumunun Yunanistan’da yerel ve ulusal düzeyde çoğunluk medyasında milliyetçi ve nefret söyleminin hedefi haline getirildiğini belirterek, bunun doğrudan BM Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme’nin (ICCPR) düşünce ve ifade özgürlüğü ile ilgili 19. maddesinin bir ihlalini oluşturduğunu ifade etti. BTAYTD, Yunan devletinden Batı Trakya Türk toplumunun etnik Türk kimliğini tanıması ve nefret söylemi ile onun doğal sonucu olan nefret suçlarının önlenmesine yönelik gerekli tedbirleri almasını talep etti.
Forum’un ikinci günündeki “Çevrimiçi nefret söyleminin düzenlenmesi: hükümetler arası kuruluşların, devletlerin, internet şirketlerinin ve sosyal medya platformlarının rolü ve sorumluluğu” başlıklı oturumda konuşan ABTTF, Yunanistan’da Batı Trakya Türk toplumunun son yıllarda birçok kez nefret saldırılarına maruz kaldığını ve Türk toplumuna ait kurumlar ve ibadet yerlerinin kimliği belirsiz kişilerce saldırıya uğradığını dile getirdi. ABTTF, Yunan hükümetinden Batı Trakya Türk toplumuna yönelik nefret söylemi ve suçlarına karşı önlem alma çağrısında bulunarak, bunun için sosyal medya platformlarında nefret suçlarına yol açabilecek nefret söyleminin doğru bir şekilde tanımlanması için mekanizmaların güçlendirilmesi ve gereken yaptırımların mutlaka alınması çağrısında bulundu.
Forum’da yanıt hakkını kullanan Yunanistan, Batı Trakya’da yalnızca Müslüman ve dini bir azınlık olduğu yönündeki resmi tezini tekrar ederek, Yunanistan’ın nefret söylemine karşı girişimlerde bulunduğunu ileri sürdü.
milletgazetesi.gr