Mahir İsmailoviç, 8 ayda elle yazdığı Kur’an-ı Kerim’i babasıyla birlikte ilk namazlarını kıldığı Üsküp Sultan Murad Camii’ne hediye etmek için Saraybosna’dan Üsküp’e geldi.
TİMEBALKAN ÖZEL
Aslen Üsküplü olan fakat Saraybosna’da yaşayan 72 yaşındaki Mahir İsmailoviç, 8 ay boyunca elle yazdığı ve süslediği el yazması Kur’an-ı Kerim’i, Üsküp doğumlu olan babası, amcaları ve halalarına hürmeten ilk namazlarını kıldığı Üsküp Sultan Murad Camii’ne hediye etti.
Babasının 1917 Üsküp doğumlu olduğunu fakat daha sonra farklı sebeplerden dolayı Bosna Hersek’in başkenti Saraybosna’ya taşındıklarını ifade eden İsmailoviç, “1952 yılına kadar Saraybosna’da yaşadık. Saraybosna’da babamın dükkanı yanınca yeniden amcalarımızın yanına Üsküp’e döndük. İlkokulu Üsküp’te okudum.” ifadelerini kullandı.
Halen akıcı bir Üsküp Türkçesi konuşan İsmailoviç, “Türkçeyi 4 yıl içinde mahalleden, arkadaşlardan öğrendim. İlkokulu Sırpça okudum. 1963 Üsküp depreminde evimiz yıkılana kadar Üsküp’te kaldık. Ondan sonra tekrardan Saraybosna’ya gittik.” şeklinde konuştu.
– “Sultan Murat Camii’ne ‘benim camim’ diyorum“
Sultan Murad Camii’nin kendisinde ayrı bir yere sahip olduğunu vurgulayan Mahir İsmailoviç, “İlk namazlarımı 6, 7 yaşlarında babamla birlikte Sultan Murad Camii’nde kıldım. O camiye ben ‘benim camim’ (moe camie) diyorum.” diye konuştu.
Sultan Murad Camii’ne hediye ettiği el yazması Kur’an-ı Kerim’in kendisinin yazdığı 5. Kur’an-ı Kerim olduğunu söyleyen elektrikçi Mahir İsmailoviç, neden Kur’an-ı Kerim yazmaya başladığını şöyle anlatıyor:
“Bosnalı Şahinpaşazade ailesi mensubu biri Bosna Hersek’in Zvornik kasabasındaki köy camisine İstanbul’dan bir Kur’an-ı Kerim hediye ediyor. Bosna savaşında hem o Kur’an-ı Kerimi yaktılar, hem o camiyi yaktılar hem de 30 kişiyi şehit ettiler. Ben bunu okuyunca çok sinirlendim. Ne yapabileceğimi düşündüm ve Kur’an-ı Kerim’i elle yazmaya karar verdim.”
– “Bizler ellerimizle yazdığımız sürece onlar Kur’an-ı Kerimi yakarak yok edemezler“
Kur’an-ı Kerim’i inattan dolayı elle yazdığını düşünenlerin olduğunu kaydeden İsmailoviç, “Bunu inat için yapmadım, sinirlendiğim için yaptım. Bizler ellerimizle yazdığımız sürece onlar Kur’an-ı Kerimi yakarak yok edemezler. Elle yazmakla vermek istediğim mesaj buydu.” değerlendirmesinde bulundu.
Savaş döneminde insan öldürmeyi bir yere kadar anlayabildiğini ifade eden İsmailoviç, Kur’an, cami gibi kutsallara saldırılmasını anlamlandıramadığını belirtti.
El yazması Kur’an-ı Kerimleri satıp satmadığına yönelik soruya Mahir İsmailoviç, “Allah’ın ayetlerini parayla satamazsınız.” yanıtını verdi.
Mahir İsmailoviç, Sultan Murad Camii’ne hediye ettiği Kur’an-ı Kerim’in sonunda Üsküp Türkçesi ve Arnavutça olarak kaleme aldığı ithaf yazısında şu ifadelere yer verdi:
“Bu özel Kur’an-ı Kerim suret çıkardım, süsledim ve hediye ediyorum Üsküp Sultan Murad Camiye. İstemekten onun mesken olsun, hatıra için İsmail Ağanın aileye, geçmiş oturanlar Üsküp Mahallede Saat Kule altında, İbrahim Ağa ve Cevriye Hanım ve onların evlatlar: Akif Ağa, Rıfat Ağa, Hilmi Ağa, Duriye Hanım ve Ali Ağa (Babam) asil ruhlarına Allah’ın ihsanı dua ediyorum.”
Sadece el yazması Kur’an-ı Kerimi’ni hediye etmek için Saraybosna’dan Üsküp’e gelen 72 yaşındaki emekli elektrikçi Mahir İsmailoviç, hediyesini Sultan Murad Camii İmamı Zekeriya Bayrami’ye takdim etti.