Eski Yugoslavya’daki komünist rejimin idam ettiği 4 Yücel Teşkilatı mensubunun vefatının 72. yılı nedeniyle Kuzey Makedonya’nın başkenti Üsküp’te anma programı düzenlendi.
Makedonya Türk Sivil Toplum Teşkilatları Birliği’nin (MATÜSİTEB) düzenlediği programa Türkiye’nin Üsküp Büyükelçisi Hasan Mehmet Sekizkök, Kuzey Makedonya Anayasa Mahkemesi Başkanı Salih Murat, MATÜSİTEB Genel Başkanı Hüsrev Emin, Uluslararası Balkan Üniversitesi (İBU) Rektör Yardımcısı Doç Dr. Şener Bilal, Türk Milli Birlik Hareketi (TMBH) Genel Başkanı Erdoğan Saraç’ın yanı sıra ülkedeki Türk kurum ve kuruluş temsilcileri, akademisyenler, öğrenciler ve çok sayıda davetli katıldı.
Kuzey Makedonya Anayasa Mahkemesi Başkanı Murat, buradaki konuşmasında, “Yücelcileri anmak boynumuzun bir borcudur. Sanırım Kuzey Makedonya Türk varlığının, Rumeli’deki Türk varlığının en büyük abidelerinden biridir.” dedi.
Anayasa mahkemesi üyeliğinden önce ve sonra çalışmalar yaptığını ve başkanlığı bittikten sonra şu andaki araştırmaları ile kamuoyunu aydınlatmaya gayret edeceğini kaydeden Murat, “Kuzey Makedonya Türk varlığında beni bütün yollar Yücelcilere götürüyor. Bizim bütün acılarımız, benliğimizin, varlığımızın ve duygularımızı kaybettiğimiz günleri araştırdığımızda sular hep oraya götürüyor.” ifadelerini kullandı.
Yücelciler’in Kuzey Makedonya Türklerinin mirası olduğunu ve Kuzey Makedonya Türklerinin değişik sebeplerden dolayı bu mirasla yüzleşemediğini belirten Murat, “Kuzey Makedonya Türk varlığının bununla yüzleşmesi gerekir.” dedi.
Türk milletinin, Rumeli’yi güzelleştiren, gönül köprüleri kuran, iyiliği ve medeniyeti taşıyan bir millet olduğunu ifade eden Murat, son yüz yılda Rumeli’de yaşanan savaşlara dikkati çekti.
MATÜSİTEB Genel Başkanı Emin de kendi dini, milli değerlerini, Türkçe’yi, Türk kültürünü, Türk medeniyetini ayakta tutmaya çalışan bir grup Türk gencinin yaşamış olduğu olayla ilgili anma toplantısı yaptıklarını söyledi.
Yücelcilerin Kuzey Makedonya’daki Türk varlığının en önemli ispatı olduğunu belirten Emin, şunları kaydetti:
“Onları anmak, onları anlamak için anma toplantıları düzenliyoruz. İnşallah yeni nesile onların yapmış oldukları fedakarlığı, onların yapmış olduğu çalışmaları daha iyi anlatabilmek, bugüne gelinen noktada yaşananları daha iyi kavramak adına bu anma toplantısını yapıyoruz.”
Kuzey Makedonya Türkleri olarak anavatan Türkiye’nin bu önemli döneminde yanında olduklarını ifade eden Emin, İdlib şehitleri için Allah’tan rahmet, yaralılara ise acil şifalar diledi.
İBU Rektör Yardımcısı Bilal ise anma programının hem milli hem manevi manada değerinin çok önemli olduğunu söyledi.
Büyük hayaller ve büyük ilkelerle başlayan bir hareketin susturulmasının o dönemin rejiminin ne kadar katı ve ciddi olduğunun göstergesi olduğunu kaydeden Bilal, “Yücelciler saf, samimi bir hayalle yola çıktılar. Kuzey Makedonya’da yaşayan Müslüman Türk unsurlarının her alanda eğitim, ticaret olsun, onun dışında dergicilik olsun ya da gazetecilik olsun her alanda bu bölgede yaşayan Türklerin şahlanmasını, Türklerin hak ettikleri onura kavuşmasını sağlamaları için bir harekete giriştiler. Dediğim gibi bu hareket tamamen entelektüel bazda bir hareketti.” değerlendirmesinde bulundu.
TMBH Genel Başkanı Saraç ise bugünün çok önemli bir gün olduğunu belirterek, Yücelcilerin iadeiitibarı için siyasi olarak üstlerine düşen görevi yerine getireceklerini söyledi.
Yücel Teşkilatı’nın idam edilen 4 mensubu için Kur’an-ı Kerim okunan etkinlikte, İBU Rektör Yardımcısı Bilal bir konuşma gerçekleştirdi.
Yücelciler hakkında kısa filmin gösterildiği etkinlikte Yücel şehitleri ve İdlib’de şehit olan Mehmetçik için dua edildi.
– Yücelciler Hareketi
Kuzey Makedonya’da yaşayan Müslüman Türkler, 1937’de milli ve manevi değerlerini, örf ve adetlerini korumak ve yaşatmak üzere toplanmaya başladı.
1945’te teşkilata “Yücel” ismi verilirken, başkanlık görevini Üsküp’teki Ataullah Efendi Medresesinde tahsil yapan, daha sonra Mısır’daki El Ezher Üniversitesine giderek fıkıh, kelam, tasavvuf ve Batı felsefesi alanlarında eğitim gören Şuayb Aziz Efendi üstlendi.
Eski Yugoslavya’daki bütün milliyetçi teşkilatların ortadan kaldırılma çabalarıyla Ağustos 1947’de 16 kişi tutuklanarak yargılanmıştı. Mahkeme, 25 Ocak 1948’de dört teşkilat mensubu hakkında idam kararı vermişti. Şuayb Aziz, Adem Ali, Ali Abdurrahman ve Nazmi Ömer 27 Şubat 1948’de kurşuna dizilmişti. Diğerleri ise ağır hapis cezalarına çarptırılmıştı.
AA