Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Başkanı Süleyman Arslan, darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığında yaşanan olaylara ilişkin devam eden çatı dava ile Akıncı Üssü davasını izlemek üzere Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’ne geldi. Arslan, duruşmayı izledikten sonra basın mensuplarına açıklama yaptı. ( Fatih Aktaş – Anadolu Ajansı )
Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) Başkanı Süleyman Arslan, Avrupa’ya geçmek için Edirne’ye gelen düzensiz göçmenlere ilişkin, “Burada kadınlar, yaşlılar, çocuklar, hamile bayanlar var. Bunları bir şekilde ilgili hukuki mekanizmaları işleterek Avrupa’nın sahiplenmesi, Türkiye’nin yükünü paylaşması gerekir. Burası ‘Avrupa’nın yeni bir utanç duvarı olmasın’ diyorum.” ifadelerini kullandı.
Arslan, Pazarkule Sınır Kapısı yakınlarında oluşturulan kontrol noktasında gazetecilere yaptığı açıklamada, mültecilerin Avrupa’ya geçmek için sınır kapılarına akın ettiğini söyledi.
Sınıra gelen mültecilere Yunanistan güvenlik güçlerince gaz bombası atıldığını duyduklarını ifade eden Arslan, şöyle devam etti:
“Buraya geldiğimizde dondurucu bir soğukla karşılaştık. Geceyi bu insanlar burada nasıl geçirdiler, anlamakta zorluk çektik. Islak zeminlerde burada kaldıklarını, yattıklarını gördük. Bazılarıyla görüştük. Görüştüğümüz Suriye vatandaşları, sınırı geçen kişilerin demir sopalarla dövüldüğünü anlattılar. Bunlar bizi oldukça üzdü. Türkiye yıllardır sığınmacıların yükünü taşıyor, bu artık kaldırılamaz duruma gelmiştir. Aslında yük paylaşılırsa hafifler ama Avrupa maalesef bu yükü Türkiye’nin üzerine bırakmıştı. Bunun sürdürülebilir olmadığını düşünüyoruz.”
Arslan, bölgede toplanan mültecilerin sığınma taleplerinin değerlendirilmesi gerektiğine işaret etti.
Avrupa’ya gitmek isteyen insanların tarlaların ortasında bırakılmasının insani bir muamele olmadığını vurgulayan Arslan, “Bu, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin de ihlali anlamına gelir. Hukuki olarak da sorumluluklar doğurur. Hatta bundan dolayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurma hakları olduğunu düşünüyorum.” diye konuştu.
Bölgede yaptıkları incelemelerde sürdürülemeyecek bir yaşam tarzını gördüklerini aktaran, Arslan, şunları kaydetti:
“Burada kadınlar, yaşlılar, çocuklar, hamile bayanlar var. Bunları bir şekilde ilgili hukuki mekanizmaları işleterek Avrupa’nın sahiplenmesi, Türkiye’nin yükünü paylaşması gerekir. Burası Avrupa’nın yeni bir utanç duvarı olmasın diyorum. Yunanistan, kapısına dayanan kişileri görmezden gelmemeli. Burada acil bir durum var, insanların burada fazla kalmaması lazım. Bir şekilde bu insanları dinlemesi, müracaatlarını alması gerekir.”
AA