Üsküp’te Suriyeli kadınlara destek çağrısı yapıldı

Vicdan Hareketi tarafından, 8 Mart Dünya Kadınlar günü vesilesiyle Suriye hapishanelerinde bulunan kadın ve çocukların özgürlüklerine kavuşmaları için Üsküp’te destek çağrısı yapıldı.

TİMEBALKAN

Vicdan Hareketi tarafından, 8 Mart Dünya Kadınlar günü vesilesiyle Suriye hapishanelerinde bulunan kadın ve çocukların özgürlüklerine kavuşmaları için Üsküp’te Murat Paşa Camii Meydanı’nda cuma namazının ardından destek çağrısı yapıldı. Suriyeli kadınlara destek çağrısına Üsküp’te çok sayıda vatandaş katıldı.

Üsküp’teki buluşma için Türkiye’den gelen Vicdan Hareketi üyesi Zehra Kavak, “Bugün burada Suriyeli tutsak kadın ve çocuklar için bulunuyoruz” dedi. Vicdan Hareketi’nin geçen sene 8 Mart’ta Hatay sınırında bir hareketle kurulduğunu dile getiren Kacak,  “Geçen yıl İstanbul’da dünyanın farklı ülkelerinden gelen 10 bin kadın İstanbul’dan yola çıkmıştı ve 2 günlük bir yolculuk sonunda Suriye sınırına ulaştı. Türkiye’nin Suriye sınırında Hatay’da bir sessiz eylem gerçekleştirdiler ve dünyaya seslerini duyurdular. Geçen yıl Hatay’da buluşan bu 10 bin kadın bugün kendi ülkelerine döndü” ifadelerini kullandı.

Suriye zindanlarında yaşananları duyurmak için buradayız

8 Mart Dünya Kadınlar gününde dünyanın 110 ülkesinde Suriye hapishanelerinde, yeraltı hapishanelerinde Suriyeli kadın ve çocukların yaşamış olduğu zulmü haykırdıklarını kaydeden Zehra Kavak, “Biz de vicdan sahibi insanlar olarak Suriye’de yaşananlara duyarsız kalamayan insanlar olarak 7 bin kadın ve çocuğun yaşları 9’un altında bulunan çocukların bile olduğu bu zindanlarda yaşananları duyurmak için bugün buradayız” açıklamalarında bulundu.

Vicdan Hareketi’nin Kuzey Makedonyalı üyesi Hüsniye Emin yaptığı açıklamada, “Vicdan Hareketi, Suriye hapishanelerindeki kadın ve çocukların özgürlükleri için, onların kurtuluşu için dünyanın 105 ülkesinde çeşitli aktivist ve üyelerin aynı zamanda 2.000’e yakın STK’nın katkılarıyla oluşturulmuş bir uluslararası inisiyatiftir” dedi.

Suriyeli kadınların sesi olmak için buradayız

Balkanlarda yakın zamanlarda yaşanılan savaşları hatırlatan Emin, “Hepimizin bildiği üzere biz Balkanlarda, Bosna ve Kosova savaşında çok yakın tarihte buna benzer olaylar yaşadık. Bizim yaşadığımız bu acıları bütün dünya büyük bir pişmanlıkla izledi. Biz de burada ileriki dönemlerde Suriye’de yaşanan bu zulümleri pişmanlıkla izlememek için çağrı bulunuyoruz. Yarın çok geç olmadan onların kurtulmaları için sesimizi yükseltiyoruz ve dünyanın 3 maymunu oynamasına artık dur diyoruz. Bütün dünyanın Suriye’de yaşanan bu zulme, çocuk ve kadınların yaşadığı bu zulme dur demeleri için sesimizi yükselttiriyoruz. Onların sesi olmak için buradayız. Sessizlerin sesi olmak için buradayız. İnşallah amacımıza ulaşacağız” şeklinde konuştu.

Vicdan Hareketi tarafından Türkiye’deki bütün illerde ve dünyanın dört bir tarafından düzenlenen buluşmalarda Suriye rejimine ve uluslararası örgütlere çağrıda bulunuldu.

Buluşmada aynı zamanda Suriyeli tutsak kadınlara dikkat çekmek için Üsküplü kızlar yazmalar ve fularla ellerini bağlayarak 5 dakikalık oturma eylemi gerçekleştirdi.

Üsküp Murat Paşa Meydanı’nda da Suriyeli kadın ve çocukların özgürlüğü için “Kadınlara ve Çocuklara Dokunmayın!” başlıklı ve Boşnakça olmak üzere 4 dilde okundu.

Kadınlara ve Çocuklara Dokunmayın başlıklı basın bildirisi:

“Bugün 8 Mart 2019. Dünya Kadınlar Günü’nde bombaların altındaki Suriye dahil 110 ülkede meydanlardayız. Bugün dünyanın dört bir yanında Suriyeli mahpus kadınlar için meydanlardayız. Buradan Suriye hapishanelerinde acı içinde özgürlük bekleyenleri ve meydanları doldurarak onlar için vicdanları ayağa kaldıranları selamlıyoruz. Biliyoruz ki; mazlumlar ve ezilenler için vicdanın haykırışından daha güçlü bir imkan yok.

Vicdan Hareketi tüm çocuklar yaşasın diye; dili, inancı, ırkı fark etmeksizin tüm kadınlar korunsun diye oluşmuş uluslararası bir inisiyatiftir. Vicdan Hareketi insan hayatını korumayı hedefleyen ve herkes için onurlu bir yaşam isteyen bir merhamet hareketidir.

Geçtiğimiz yıl bugün, dünyanın dört bir yanından kadınlar olarak başlattığımız Vicdan Konvoyu ile 10 binin üzerinde kadın Suriye sınırına gitmiştik. Bu yıl ise dünyanın tüm meydanlarında kadın erkek bir aradayız. Bizler, dünyanın birçok ülkesinden gelen insanlar olarak, hukuksuzca tutulan, cinsel saldırıya ve işkenceye maruz kalan Suriyeli kadınların özgürlüğü için sesimizi yükseltiyoruz. Kadınlar olarak isyan ediyoruz. Tecavüzün, savaşlarda kadınlara yönelik işkencenin ve her türlü zulmün silah olarak kullanılmasına isyan ediyoruz. Bu kirli savaşlara isyan ediyoruz. Çocukların çırpınarak ölmesine isyan ediyoruz.

Hapislerde tutulan mazlum her kadın insanlığın geleceğine dair umudumuzu biraz daha kaybettiriyor. İnsanlığımızdan utanıyoruz. İnsanlığımızı kaybediyoruz…

Suriye savaşı sırasında sayısız savaş suçu işlendi. Uluslararası sözleşmeleri etkili olarak uygulaması gereken devletler, uluslararası yargı mekanizmaları ve uluslararası toplumun bütün bileşenleri sivil insanların, kadın ve çocukların korunmasından sorumludur. Kadınlar ve çocuklar korunmalı, hiçbir şekilde esir tutulmamalı, taraflarca herhangi bir şekilde pazarlık konusu ve unsuru yapılmamalıdır. İnsan hayatının ve onurunun korunması temel prensiptir. Bu prensibin ve sorumlulukların yerine getirilmesi ancak İNSANLIK VİCDANININ harekete geçmesiyle mümkün olabilecektir.

Bu nedenle, bunca acıya, bu kadar ölüm ve zulme ARTIK YETER diyoruz. Dünyanın her yerinden vicdanların sesi olarak, şehirlerin meydanlarından Suriye’ye sesleniyoruz. Suriye Rejimine ve ortaklarına sesleniyoruz;

Hemen, şimdi tecavüzü savaş silahı olarak kullanmayı bırakın.

Hemen, şimdi kadınlara acımasızca yapılan işkenceyi durdurun.

Hemen, şimdi tüm Suriyeli kız kardeşlerimizi serbest bırakın. Bırakın evlerine dönsünler, bırakın ailelerine kavuşsunlar.

Yeryüzünün dört bir yanındaki insanlık ailesinin her bir ferdini merhamete çağırıyoruz.

Suriye Rejiminin hapishanelerindeki cesur ve onurlu kadınlara sesleniyoruz. “Yeryüzünde vicdanlı bir insan kalmadı mı bize yardım edecek?” diyen kadınlara sesleniyoruz. Sesimizin size ulaştığını biliyoruz. Buradayız ve özgürlüğünüz için bütün gücümüzle kadın-erkek hep beraber çalışıyoruz. Pes etmeyeceğiz. Sizden asla vazgeçmeyeceğiz.

Biz şahitleriz ve şahitlik ediyoruz. Mazlumun mazlumiyetine, zalimin zulmüne ve sessiz seyredenlerin mesuliyetine şahitlik ediyoruz. Sadece ve sadece adaletten yana, mazlumdan yana tavır alıyoruz. Biliyoruz ki bu aynı zamanda insanoğlunun geleceğine ve bugün zulmeden zalimlerin masum çocuklarına dahi insani sorumluluğumuzdur.

Görevini yapmayanlara, eksik yapanlara da şahitlik ediyoruz. Birleşmiş Milletler, İslam İşbirliği Teşkilatı vb. tüm uluslararası organizasyonlara, bu savaşın bir parçası olan tüm devletlere, uluslararası insan hakları örgütlerine, yasaları gereğince savaş bölgelerindeki sivillere karşı sorumluluk taşıyan uluslararası Kızılhaçlar ve Kızılaylara ve uluslararası insani yardım teşkilatlarına sesleniyoruz.  Haydi tüm imkanlarınızı seferber ediniz. Masum bir insana özgürlüğünü vermek yeryüzündeki en kıymetli insani yardımdır. Haydi şimdi ve daha fazla gecikmeden…

Ve sesimizi duyan herkesi bu hareketi desteklemeye, karar alıcı kişi ve kurumlara mektuplar göndermeye, web sitemizdeki imza kampanyasına katılmaya ve yaymaya, her türlü çabaya ve duaya davet ediyoruz. İnsanoğlunun merhameti ve vicdanının ortak sesi kitle imha silahlarını susturacak, hapishane kapılarını kıracak en büyük güçtür.

Çünkü İNSANIZ! Ve herkes İçin insanca yaşam istiyoruz.

Suriye zindanlarındaki son kadın ve çocuk özgür oluncaya dek AYAKTAYIZ!”

 

Read Previous

8 Mart Kadınlar Günü Vizyon Üniversitesi’nde kutlandı

Read Next

Bulgaristan’da dini kurumların borçları silinecek

One Comment

  • Wow, amazing weblog structure! How long have you ever been blogging for?

    you made blogging look easy. The total look of your site
    is excellent, as smartly as the content material! You can see similar here
    sklep internetowy

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *