“Üniversitemiz Makedonya, Türkiye ve tüm Balkan ülkeleri arasında bir eğitim köprüsü, bir barış merkezidir”

Aslen Kütahyalı olan Uluslararası Balkan Üniversitesi rektörü Prof. Dr. İsmail Kocayusufoğlu, kendisi her ne kadar Balkan coğrafyası ile kan bağı olmasa da, gençliğinden beri Balkanlara yoğun ilgi gösteriyor. Hayatın tesadüfleri ise onu ilk önce Saraybosna’ya, ardından da Üsküp’e getiriyor. “Balkan coğrafyası insanı yüreğinden seviyor, yüreğinden sarıyor” ifadelerini kullanan rektör, Uluslararası Balkan Üniversitesi’nin farklı milletlerden, kültürlerden ve dinlerden insanlarımızın bir araya geldiği bir yaşam merkezi olduğunun altını çizdi.

Röportaj: Hüsamettin Gina / Fotoğraf: Aydın Davud

Uluslararası Balkan Üniversitesi, bu yıl 10.cu yıldönümünü kutluyor. Mutlaka sürprizler de olacak. Bunlardan biraz bahseder misiniz?

Evet bu sene, büyük bir mutluluk ve gururla, çok heyecanla kuruluşumuzun 10.cu yıldönümünü kutluyoruz. Malumlarınız olduğu üzere Uluslararası Balkan Üniversitesi, Balkanlar’ın kalbi, eğitim merkezi olan Üsküp’te 2006 yılında kuruldu. Bu çoğrafyaya belki tarihten beri borçlarımız var, bağlarımız var, kardeşlerimiz arkadaşlarımız, akrabalarımız var. Bu çoğrafyaya bırakabilecek eserlerden en önemlisi Üniversite olsa gerek. Bu vesile ile üniversitemizin kurucularına şükranlarımı, dualarımı iletmek isterim. Sürprizlere gelince, sürprizden çok hediyelerimiz var diyebiliriz biz buna. Evet üniversitemizin ismine yakışır, çoğrafyamıza yakışır ve bundan sonraki yıllara, yüzyıllara hizmet edebileceğine inandığımız en güzel hediyemiz kampüsümüz olacağını düşünüyorum. Allah nasip ederse 2016/2017 eğitim dönemimizde Balkanların en güzel, en güzide mimari yapısına sahip üniversitesini Makedonya’ya  hediye etmiş olacağız.

Bu vesile ile ikinci bir sürpriz veya hediyemizi sizler aracılığınızla tüm Balkan insanımızla paylaşmak isterim. Türkçe Öğretmenliği Bölümü… Evet, 2016/17 eğitim öğretim döneminde Türkçe Öğretmenliği Bölümümüz eğitime başlayacak ve eğitim dili Türkçe olacaktır. Bu bölümün tüm coğrafyaya çok önemli katkılar yapacağına inanıyorum.

1

Uluslararası Balkan Üniversitesi geride, dile kolay  on yılını geride bıraktı. Proje nasıl başladı, kimlerin fikriydi. İlk günden bugüne üniversitenin serüveni nasıl gelişti?

Bu soru çok önemli, çok anlamlı. Ben tarihçi değilim ama tarihi incelediğimizde taa Murad Hüdavendigâr dönemlerinden itibaren bir eğitim merkezi hayali, bir üniversite arzusunu görebiliyoruz. Yine Sultan Abdülhamid Han dönemininde benzer düşüncelerin olduğunu anlıyoruz. Bugün kaledeki binamız – Abdülhamid Han döneminin telgrafhanesi – üniversiteye dönüşmüş durumda. Uluslararası Balkan Üniversitesi bunları yaşamaktan ve yaşatmaktan ayrıca onur duymaktadır.

Üniversitemizin kurulma fikrine gelince; Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere, gerek Makedonya’dan ve gerekse Türkiye Cumhuriyeti’den hayırseverlerinin, akadamisyenlerinin, bilim insanlarının, bu topraklardaki kardeşliğe inanmış olan insanlarımızın iştirakları ile Uluslararası Balkan Üniversitesinin ilk fikri temelleri atılmış, bu hayaller ÜSKEV – Üsküp Eğitim ve Kültür Vakfı ile 2006 yılında hayata geçirilmiştir.

Eğitim sonu olmayan bir süreç ve bu süreçte siz Uluslararası Balkan Üniversitesi olarak “Geleceğin liderlerini yetiştirme”  sloganıyla uzun bir yola başvurdunuz. Geleceğin liderleri yetiştirme sürecinde ne gibi zorluklarla karşılaştınız?

Şunu çok samimiyetle ifade etmek isterim ki üniversitemizin misyonu bütünüyle 500 yılı aşkın tarihi bağlarla bağlı bulunduğumuz bu çoğrafyada insanlarımızın birbirlerini yeniden hatırlamasıdır. Gençlerimizin yeniden buluşmasıdır. Benim elde ettiğim kısa süreli tecrübelerimden Üsküp’ün Balkanların her zaman bir eğitim merkezi olduğu fikri üzerinde oluşuyor. Bunu Uluslararası Balkan Üniversitesi ile belki bir daha inşa edebiliriz, tekrar hayata geçirebiliriz diye düşünüyorum.

Evet, Uluslararası Balkan Üniversitesi’nin söylemi iddialı “Geleceğin lidelerini yetiştiriyoruz”. Bu sadece söylemden ibaret değil. Bu ruha inanıyoruz biz. Geçmişte nasıl liderler olmuşsa – ki toplumların liderlere ihtiyacı her zaman olacaktır – bugünden sonra da Uluslararası Balkan Üniversitesi öğrencileri; öğretisi ile, eğitim disiplini ile, ahlakla, edeple, kendi kültürüne ve insanına, bütün insanlığa örnek olabilecek bir lider olma ruhu ile yetiştirilmekte.

Konuyla alakalı bir örnek paylaşmak isterim. Uluslararası Balkan Üniversitesi öğrencileri, Ekim 2015 te ikincisini de büyük bir gururla icra etmiş olduğumuz Uluslararası Öğrenci Kongresine ev sahipliği yaptılar. Fikir şu: Dünyanın çok farklı ülkelerinden üniversite eğitimi görmekte olan öğrenciler bir araya geliyor. İlk yıl 40 tan fazla ülkeden üniversite öğrenci buluşması sağlandı. Geçen yıl ise 36 ülkeden 50 üniversite öğrencisi bir araya geldi.

Tamamen Uluslararası Balkan Üniversitesi’nin öğrencilerinin planladığı bir çalıştay bu. Kendi ifadeleri ile söylüyorum “geleceğin 50 lideri”. Başlıkları buydu. Öğrenciler, günümüzün sorunlarını – ekonomik, siyasal sorunlar, bugün yaşamız olduğumuz mülteci sorunları ve yaşanabilecek sorunları – tartışıyorlar, gündem açıyorlar. Adeta bir meclis hüviyeti ile bu sorunların çözüm önerilerini kendi aralarında tartışıyorlar. Çok mutluluk ve gururla ifade etmek isterim ki Bakanımız Sayın Furkan Çako programa katıldıklarında hayran kaldılar, özellikle şu oturumu (ismini burada zikretmeye gerek yok) dinlemek istiyorum dediler ve bu kongrenin kitapçığını da özenle okumak istiyorum dediler.

Hiç kimse yönlendirmeden, başlarında hiçbir öğretim üyesi hiçbir siyasi olmadan öğrencilerin kendilerinin planladıkları, tartıştıkları ve çözüm önerdikleri bir kongre. Bunu özellikle vurguluyorum, nedeni şu. Evet gençler, artık bütün dünya farketti ki gençlik önemli, gençler ne kadar güzel yetişirse ve ne kadar bilinçli yetişirlerse yarınlarımız da o kadar bilinçli ve emin ellerde olacaktır. Bizler gençlerimize inanıyoruz,  bizler gençlerimize güveniyoruz. Uluslararası Balkan üniversitesi bu misyonunu ve bu ruhu vermeye çalışıyor kendi öğrencisine.

Uluslararası Balkan Üniversitesi’nin pratik eğitime ne kadar önem vermektedir, nelere dikkat etmektedir. Ayrıca, burs imkanları nelerdir, burs konusunda neler sunmaktadır?

TİMEBALKAN aracılığıyla bütün gençliğimize bir davette bulunmak isterim. 23 Nisan 2016 günü, gelecek 2016 / 2017 akademik yılın ilk bursluluk sınavı olacak. 500 öğrencimize burs sertifikası dağıtacağız. Burslarımız beş yıl için geçerlidir. Uluslararası Balkan Üniversitesi maddi amaçlarla kurulmuş bir üniversite değil. Biz sadece gençlerimizi buluşturma misyonuna sahibiz. Buradan da yarınlara, dünyaya güzel örnekler çıkacağına eminiz. Öğrencilerimizin hemen hemen birçoğu, yüzde 80’den fazlası değişik oranlarda bursa sahipler. Çok ciddi sayıda öğrencimiz tam – yani %100 burslu. Tam burslulukta başarıya önem veriyoruz. Biz burs vermekten mutlu oluyoruz, memnun oluyoruz. Başarılarına inanan arkadaşlarımız, bu sınava mutlaka katılsınlar. Başarılarının hediyesi olarak eminim burs elde edebileceklerdir. Bunun dışında yoksulumuz, yetimimiz, gerçekten ihtiyaç sahibi olan, okuyabileceğine inandığımız, karneleri, başarıları ile kendilerini ispatlayabilecek olan çocuklarımıza da Uluslararası Balkan Üniversitesi değişik şekillerde burs imkanı sunmakta. Bu vesile ile tabi ki üniversitemizin kurucularına ve vakıf yönetimine de mutlaka teşekkür etmemiz lazım. Zira bu bursları Uluslararası Balkan Üniversitesi’nin kurucusu olan Üsküp Eğitim Kültür Vakfı karşılamaktadır. Başta başkan Sayın Hüseyin Bürge olmak üzere bütün vakıf yönetimi canla başla öğrencilerimizin yarınlarına burs imkanlarını karşılamak için mücadele vermekteler. Hayırseverlere de teşekkürlerimizi iletiyoruz.

Öğrencilerimizin pratik eğitim hayatına gelince, bir örnekle açıklayayım. Daha yeni yaşamış olduğumuz “Kariyer gününü” belirtmeliyim. MATTO ile yaptık bu sene. Her sene birçok iş dünyası ile üniversitenin kariyer günlerini düzenliyoruz. Burada öğrencimizi iş dünyası ile buluşturuyoruz. İş dünyası da bundan çok memnun. Yarın işe alabileceği öğrencinin yetenekleri ile karşılaşabiliyor. Ne gibi özellikleri var, ne gibi yeteneğe, bilgiye sahip. Öğrencimiz de hangi iş dünyasında ne gibi imkanlar olduğunun farkına varıyor. Bunun dışında öğrencilerimizin yaz dönemlerinde, elbette başta iş dünyası olmak üzere birçok alanda, bankacılık, eğitim, sağlık birimlerinde, staj imkanları var. Ayrıca Makedonya dışında, Türkiyemizde özellikle birçok kuruluşlarda stajlarını orada yapmalarını sağlıyoruz.

Buradaki şirkerlerden talep var mı?

Şunu mutlulukla, gururla belirtmek isterim ki, birçok firma bir elemana, bir yöneticiye ihtiyacı olduğunda Uluslararası Balkan Üniversitesini mutlaka arıyorlar. Rektör olarak şahsımı arıyorlar. Biz firma ve öğrencilerin buluşmalarını sağlıyoruz. Buradan çok güzel neticeler alıyoruz. Halu hazırda talepleri bekleyen firmalar var. Üçüncü sınıfta şu anda işe kabul edilmiş öğrencimiz var.

Hangi mesleklere en çok talep var?

Biraz ekonomiyi önde görüyorum ve işletme. İş dünyası daha çok yönetici vasfında olacak insanlar arıyorlar.

2

İsminiz Uluslararası Balkan Üniversitesi”, sizi uluslararası bir üniversite kılan ve Makedonya’daki diğer üniversitelerden farklı yapan nedir? Neden bir talebe kaydını Uluslararası Balkan Üniversitesi’nde yapsın?

Uluslararası Balkan Üniversitesi’nin herbir kelimesini hakikaten çok önemsiyorum. Defalarca da bunu tekrarlıyorum. Burası gerçekten Uluslararası ismini hak eden, Balkan ismini fazlası ile hak eden bir üniversite. Bir başka üniversiteye bakmama gerek yok. Ben kendimiz için söyleyeyim, balkanların her çoğrafyasından öğrencimiz var. Türkiyeden yeterince öğrencimiz var. Kanada’dan, Amerika’dan ve Avrupa’nın birkaç ülkesinden öğrencimiz var. Daha fazlası olması için de üniversitemizi Avrupa kapsamında akredite ettiğimiz takdirde özel projelerimiz sözkonusu. Dolayısıyla uluslararası yapıya önem veriyoruz. Öğretim üyelerimize de baktığımızda bunun fazlasını bulabiliyoruz. Amerika’dan Avrupa’dan hakeza ve yine Balkanlardan, çoğu elbette Makedonya’dan ama öğretim üyelerimizin hemen hemen hepsi yurt dışında birçok üniversitelerde eğitimlerini ihtisaslarını veya doktoralarını yapmış durumdalar. Dolayısıyla uluslararası yapıya önem veriyoruz ve bundan sonra da vereceğiz. Balkan kelimesini zikretmeye sanırım fazla gerek yok.

Üniversitemizin eğitim dili İngilizce. Bu bizi çok ayrı ve özel kılıyor. Mezunlarımızın kariyer ve iş bulmaları konusunda çok avantajlı olduklarını düşünüyorum. Bu konuda bir çok örneğimiz de var.

Erasmus ve Mevlana programlarıyla Türkiye başta olmak üzere birçok üniversite ile öğrenci ve öğretim üyesi değişimini aktif olarak sürdürmekteyiz. Bu dönem Litvanya’dan ve Türkiye’den öğrencilerimiz var. Bunun dışında Türkiye’de 180 den fazla üniversite var, yüzün üzerinde üniversite ile ikili işbirliği içerisindeyiz.

Uluslararası Balkan Üniversitesi bu bölgede – Makedonya’da Türkiye’nin üniversiteye giriş sınavı olan ÖSYM sınavı aracılığıyla öğrenci alabilen tek üniversitedir.

Bu özelliklerimizle başarılı öğrencilerimiz eğitimlerinin bir yılını Türkiye veya başka ülkelerde yapabiliyorlar.

Üniversiteniz farklı milletlerden, farklı ırklardan, farklı dinlerden öğrencilerin bir arada bulunduğu bir merkez. Sizler de Üniversite olarak eğitimin yanı sıra birleştirici bir unsur olmaya da özen gösteriyorsunuz. Bu yönde üniveristeniz ne gibi etkinlikler yapmaktadır?

Sorularınız hepsi birbirinden kıymetli ama bu soruyu apayrı yere koymak zorundayım. Bizi farklı kılan en ciddi, en önemli alan, etken burası. Uluslararası Balkan Üniversitesi, farklı milletlerden, farklı kültürlerden, farklı dinlerden insanlarımızın bir araya geldiği bir barış merkezidir. Bir yaşam merkezidir. Barış içinde, huzur içinde birlikte yaşanılabileceğini gösteren en güzel örneklerden birtanesidir. Bu beni ruhen en çok mutlu eden özelliğimizdir. Bu yapıya, bu özelliğe her zaman önem vereceğiz. Ve kardeşliği, kardeşçe yaşayabilmeyi, bundan sonraki nesillere de örnek olacak şekilde en azından eğitim alanında devam edeceğimizi düşünüyorum, umut ediyorum.

Bu konuda özel bir etkinliğiniz var mı?

Elbette. Birçok etkinlikle bu özelliğimizi destekliyoruz. Çok özel olan, önemsediğimiz etkinliklerden birkaçını paylaşayım. Tahmin ediyorum sadece bizde var olan, Aşure ve Pilav Günü yapıyoruz. Ben hatta şöyle bakıyorum, bizim üniversitemiz gerçekten bir aşure. Malumunuz aşure, farklı tatları bir araya getirdiğinizde ortaya çıkan lezzet. Evet, Aşure Pilav gününde, öğrencilerin bir araya gelmesi ile kendi lezzetlerini işin içine katarak birlikte olmayı sağladığımız bir etkinlik, bir tat ortaya çıkıyor.

Yine Uluslararası Balkan Üniversitesi öğrencileri ile hazırlamış olduğumuz, bir arada olduklarını hissettiren, bahar festivallerimiz devam ediyor. Buda öğrencilerimizin kendi hazırlamış oldukları eğlence programlarını, kültürlerini birbirlerine sunmasından oluşan bir program. Hatta bu bir vesile olsun yine, TİMEBALKAN aracılığıyla bütün Üsküp’e ve bütün Makedonya’ya ve çevre ülkelere bir duyuruda bulunmuş olalım. Sürprizdi ama bu sürprizi sizlerin aracılığıyla hediye edelim halkımıza. Yakında tanıtımlarımız ve davetlerimiz başlayacak. Bu yıl ilk defa “Talent night” programımız olacak. Uluslararası Balkan Üniversitesi öğrencileri; öğrencilerimiz, velilerimiz ve halkımızın da katılıcağı bir mekanda, 5 Mayıs 2016’da yeteneklerini sergileyecekler. Aracılığınızla bütün halkı davet ediyoruz bu programa. Üniveristemiz, kültürlerin bir arada olduğunda neler olabileceğini ne gibi güzellikler yaşanabileceğini bizlere, sizlere herkese hissetirebilecek bir program olacak.

2012 yılında Saraybosna Uluslararası Üniveristesi’nde de rektör yardımcısı görevinde bulundunuz. Şimdi de Üsküp’tesiniz. Ayrıca rektörlük göreviniz yanı sıra Makedonya’da yaşayan vatandaşlar özellikle soydaşlarla da iç içesiniz? Mutlaka Saraybosna vatandaşlarıyla da samimi dostluklar kurdunuz. İki üniversiteyi ve şehirlerin halklarını karşılaştırın dersek, tecrübelerinize dayanarak neler söyleyebilirsiniz?

Beni en zayıf halkamdan yakaladınız şimdi, en duygusal noktamdan yakaladınız. Şahsımı derinden etkileyen en önemli sorunuz burası açık söylemem gerekirse. Evet, ben gençliğimden beri Balkanları merak ederdim, balkanlara karşı içimde bir ruh sevgisi, bağı vardı. Bir vesile ile Bosna Herseğe, Saraybosna’ya davet edildiğimde ailemle küçük bir istişareden sonrası hemen karar verdim. Ve severek bulundum Saraybosna’da. Uluslararası Saraybosna Ünüversitesi’nde rektör yardımcısı olarak. Saraybosna tadı ve lezzete ile ayrı bir yere sahip kuşkusuz bende. Orada çok kadim, çok değerli dostluklarım oluştu. Hepsi ile buluşması kadar, belki ayrılması çok daha zor oldu. Bağlarım devam ediyor. Ruhumda da o sevgiyi taşıyorum. Ancak Saraybosna’dan Üsküp’e gelen yaşamım Üsküp ve Saraybosna’nın kardeşliğini bana hissettirdi. Birbirlerimize duyduğumuz özlemi, hasreti bir kez daha hissetirdi. Sammiyetle söylemek istiyorum, iki yeri yaşamış bir kişi olarak Üsküp ve Saraybosna herşeyi ile adeta kardeşler.

3

Üsküp’e geldiğimde hissettiğim rahatlığı, bir nevi evimde olduğumu farklı bir yerde olmadığımı hissetiğimi de hiç unutamam.  Küçük bir anımı zikredeyim müsadenizle. Üsküp’e geldiğim daha ilk hafta Dükkancığın oralarda, Mustafa Paşa Camiisine doğru yürürken, tam karşımdan da yaşlı bir teyze geliyordu. Beni uzaktan görünce gülümsemeye başladı.  Daha doğrusu tebessüm. Ben acaba dedim, beni tanıdı mı?, ben onu tanıyormuyum? Yüz yüze geldiğimizde; Türk dedi bana, Türk müsün? Arnavutça konuştu. Ne diyeceğimi bilemedim. Evet ben Türkiye’den deyince bana sarıldı, kucakladı. Ben o anı unutamıyorum. Evet Balkan çoğrafyası böyle bir şey. Üsküp böyle bir şey. İnsanı yüreğinden seviyor, yüreğinden sarıyor. Ben bunu yaşayanlardanım ve bunu ömrüm boyunca özel duygum, mutluluk olarak hatırlayacağım. Çocuklarıma da bu anlarımı yaşatıyorum.

Az önce Balkanları merak ettiğinizi söylediniz? Aslen nerelisiniz, ve Balkanlara bu ilgi nereden geliyor?

Aslında kan bağım yok Balkanlar’la. Ben aslen Kütahya’lıyım. Anadolu’dan. Birçok özelliği ile buralara benzeyen bir şehirden. Lisede en yakın arkadaşım Kalkandelen’liydi. Eğitim hayatım Eskişehir’de gelişti. Yurt dışında da ihtisaslarım oldu. Doktoramı ABD de yaptım. Üniversite yıllarımda ve sonrasında çevremde Balkanlardan arkadaşlarım, kardeşlerim vardı. Ruhu izah etmem biraz kolay değil. Ama gençliğimden itibaren böyle bir ruh vardı bende. Onu da yaşamış olmaktan Allah’a şükrediyorum. Bu vesile ile Üsküp’te bana kardeşliği, sevgiyi, dostlukları hissetiren tüm halkımıza da en kalbi şükranlarımı saygılarımı ifade etmek istiyorum.

Read Previous

Köprü ve Kardelen dergilerinin de yer aldığı “Üsküp Kitap Fuarı” başladı

Read Next

İvanov: “Devletin çıkarlarını düşünerek siyasetçiler hakkında başlatılan hukuki işlemleri iptal ediyorum”

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *