“Rumeli’nin En’leri 2017” Ödül Töreni düzenlendi

Tek Rumeli TV tarafından düzenlenen “Rumeli’nin En’leri 2017” ödül töreni Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda gerçekleştirildi. TİKA’ya verilen “En iyi devlet kurumu” ödülü, Makedonya Türk Sivil Toplum Teşkilatları Birliği (MATÜSİTEB) Genel Başkanı Hüsrev Emin tarafından, TİKA Balkanlar ve Doğu Avrupa Daire Başkanı Mahmut Çevik’e takdim edildi.

Tek Rumeli TV tarafından düzenlenen “Rumeli’nin En’leri 2017” ödül töreni Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda gerçekleştirildi. Ödül gecesinde TİKA Başkanı Serdar Çam, “En iyi bürokrat” ödülüne layık görüldü. TİKA’ya verilen ikinci ödül olan “En iyi devlet kurumu” ödülü, Makedonya Türk Sivil Toplum Teşkilatları Birliği (MATÜSİTEB) Genel Başkanı Hüsrev Emin tarafından, TİKA Balkanlar ve Doğu Avrupa Daire Başkanı Mahmut Çevik’e takdim edildi.

Etkinlikte Tek Rumeli TV’nin tanıtım filmi ile ödül töreni için hazırlanan video katılımcılara izlettirildi.

Sunumların ardından 240 Rumeli Balkan Derneğince 19 kategoride yapılan oylama ile belirlenen Rumeli’ye en çok hizmet eden kişi, kurum ve kuruluşlar sırasıyla açıklandı.

“Yılın bakanı” seçilen eski Sağlık Bakanı ve AK Parti Bursa Milletvekili Mehmet Müezzinoğlu, törende yaptığı konuşmada, kendisinin de Rumeli çocuğu olduğunu belirterek, şunları söyledi:

“Doğduğum büyüdüğüm toprakları bırakarak ‘Anavatan’ diyerek geldiğim bu al bayrağın altında geleceğe umutla ve güvenle baktığım ve yaşadığım sürece bize bu genç cumhuriyeti miras olarak bırakan Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’e şükranlarımı sunuyorum.”

Müezzinoğlu, Mustafa Kemal Atatürk’ün zor koşullarda başlattığı mücadele sonucunda miras bıraktığı cumhuriyete hep birlikte sahip çıkılması gerektiğini söyledi. Müezzinoğlu, şu değerlendirmede bulundu:

“Baktığımızda miras olarak bırakılanın bir de vasiyetlerine bakıyorum. İki tane de vasiyet görüyorum. Biri, ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ sözü. Bu millete inanmak, bu büyük millete güvenmek, bu büyük milletin hayallerinin ve hedeflerinin öncülüğünü yapmak ya da içinde yer almak, o mirasın gelişmesi için vasiyete sahip çıkmak… Birinci vasiyeti o zor koşullarda, cumhuriyetin henüz kurulmadığı, mücadelenin verildiği yıllarda ‘egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ diyen o büyük lider güvendiği, enerjisini aldığı ve gelecek hayallerini kurduğu milletiyle beraberdi. Dolayısıyla bu milletle beraber yürümek, bu milletle omuz omuza olmak, bu milletin gözünün içine bakarken yüreğinin derinliklerine kadar bakabilmeyi başarabilmek millet sevgisinden geçer, millet aşkından geçer. Bu vasiyete sahip çıkmak anlayışından geçer. İkinci vasiyet ne? ‘Bu büyük Türk milletine muasır medeniyet seviyesinin üzerinde yer yakışır.’ ‘Muasır medeniyet seviyesinin üzerinde yer yakışır’ cümlesi bir vasiyettir ve bir hedefe odaklanmak için bu milletin sorumluluğudur. O’nunla onur ve gurur duymak kolay ve haz verici ama O’nun bu hedefine veya milletine yüklediği sorumlulukları hissetmenin getirdiği zorluklar var. ‘Muasır medeniyet seviyesinin üzerinde yer yakışır’ cümlesine sahip çıkabilmek akıl teri, alın teri, gönül sızısı ve dünyaya gerektiğinde yeniden ‘Dünya beşten büyüktür’ demeyi gerektirir.”

“Yan gelip de yatarak Atatürkçülük olmaz”

İstiklal Marşı’nın “Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak” dizesine vurgu yapan Müezzinoğlu, Türk milletinin korkak olamayacağını, bu milletin bugünlere cesaret, feraset ve asaletiyle geldiğini anlattı.

15 Temmuz’daki darbe girişimine de değinen Müezzinoğlu, milletin kaderine tuzak kurmak ve kaderini kendince şekillendirmek isteyenlere “Hayır, ya istiklal ya ölüm” diyerek ve yüreğini ortaya koyarak karşı çıktığını ifade etti.

Atatürk’ün yüklediği sorumluluklara sahip çıkılması gerektiğini vurgulayan Müzezzinoğlu, “O’nun gölgesine yan gelip de yatarak Atatürkçülük olmaz, onu kullanarak Atatürkçülük olmaz. Bu büyük milletin büyük hedeflerine emek vererek, alın teri dökerek, akıl teri dökerek, gönül sızısı çekerek gerektiğinde de şehitlik gerekiyorsa şehitliğe bayrama gider gibi giderek olabilir. Bu anlamda Balkanların her ferdi kendi üzerine düşen sorumluluğu yapmakta, Allah’a şükürler olsun ki başımız dik alnımız açık.” dedi.

“Osmanlı gitti, dostluk bitti”

Tek Rumeli TV Yönetim Kurulu Başkanı Atilla Baykal da Osmanlı-Rus savaşlarından beri Balkanlar’dan göçün sürdüğünü dile getirdi.

Baykal, “1912 Balkan Savaşları, hatta Osmanlı-Rus savaşlarından sonra Balkanlar’da göçler başladı. Bu göçler hala bitmedi. Niçin bitmedi? Çünkü Balkanlar’da huzur yok. Osmanlı 500 yıl Balkanlar’da bulunduğu zaman herkes huzur içinde, herkes kardeşçe, sadece ekonomi açısından mücadele veriyordu. Osmanlı gitti, ondan sonra dostluklar bitti. Çünkü geçmiş siyasetçiler, dünya üzerindeki diğer ülkeler Balkan toplumunu hep bölmek için mücadele verdi. Biz Balkanlar’a huzur nasıl getirebilirizin mücadelesini veriyoruz.” diye konuştu.

Baykal, Avrupa Birliği gibi Balkan Birliği’nin oluşması gerektiğine dikkati çekti.

Konuşmaların ardından Müezzinoğlu’nun yanı sıra AK Parti İstanbul Milletvekili Hüseyin Bürge, MHP Kocaeli Milletvekili Saffet Sancaklı, bazı sanatçı, bürokrat, gazeteci, yazar ile kurum ve kuruluşların bulunduğu “yılın enleri” seçilenlere ödülleri verildi. “En iyi Rumelili” ödülüne Mustafa Kemal Atatürk’ün layık görüldüğü açıklandı.

Balkan Folklor Ekibi ödül dağıtımı sırasında yöresel halk oyunlarını sahneledi, çeşitli sanatçılar da şarkılar seslendirdi.

 

 

 

Kaynak: AA

Read Previous

Gostivar’da Zeytin Dalı Harekatı için Mevlit okundu

Read Next

Türkiye Kültür ve Turizm Bakanı Bulgaristan’a gidecek

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *