Referandumda “Evet” veya “Hayır”

Makedonya, 8 Eylül 1991 yılında halkın %95’i Yugoslavya’dan bağımsızlığa evet diyerek ilk referandumunu evetle sonuçlandırmış oldu. Fakat o tarihten bugüne kadar kendisini tam olarak dünyaya anlatamadı. Benim ülkemin adı Makedonya’dır diye kabul ettiremedi. Çünkü Yunanistan’ın engeline takıldı. Bu nedenle 1993 yılında Birleşmiş Milletler’e Makedonya üye olurken ismini ‘Eski Yugoslav Cumhuriyeti Makedonya’ diye değiştirdi. Aynı şekilde 1995 yılında yine Yunanistan yüzünden Virginia sembollü bayrağını da bugünkü bayrağıyla değiştirmek zorunda kaldı.

Makedonya tam olarak 27 yıldır Yunanistan’la isim sorunu üzerinde bir mutabakat sağlayamadı. Sağlayamadığı için de bu 2 milyonluk ülke AB ve NATO üyesi olamadı. Fakat 2018 yılının Haziran ayında hem Yunanistan’ın hem de Makedonya’nın sol eğilimli hükümetleri bu konuda Prespa’da uzlaşmaya vardılar. Bu uzlaşma sonucunda Makedonya’nın isminin “Kuzey Makedonya” olması konusunda mutabık kalındı.

Mutabık kalınmasına kalındı ama hem Makedonya’da hem de Yunanistan’da muhalefetin çok ciddi tepkisine ve protestolara neden oldu. Her iki ülkenin hükümeti bu konuda direniş gösterdi. Direnişler olmasına rağmen Makedonya hükümeti mecliste oy çoğunluğunu sağlayarak 30 Eylül 2018 tarihinde “Kuzey Makedonya” isim değişikliği için referanduma gidilmesi yönünde karar aldı.

Referanduma sayılı günler kala ben de bir iki yorumda bulunmak istedim. Çünkü yukarıda saydıklarımı gündemi takip edenler zaten biliyorlar. Ben ise referandum sonrası ne olacağına dair yorumda bulunmak istiyorum.

Öyle görünüyor ki referandumda büyük ihtimalle “evet” çıkacak. Ben de Makedonya’nın Türk kökenli bir vatandaşı olarak bu referanduma kayıtsız kalmamak için gözlemlerimi dile getireceğim. Makedonya’da üç Türk siyasi partinin de referandum için Türklerin yoğun olarak yaşadığı bölgelerde mitingler yaptığına şahit oluyorum. THP ve TDP referandumda aynı sloganla “Avrupa Makedonya’sı İçin Evet” diye yola çıktılar. Bari bu referandum için hep birlikte hareket edip miting yapsaydılar. TMBH ise referandumda hayır diyor ama seçime çıkmıyoruz da diyor. Hayır diyorsan seçime çıkmaman lazım. Yok hem evet hem de hayır demiyorsan o zaman boykot etmiş oluyorsun. Bir de MRTV Türkçe yayınlarında üç Türk siyasi partisinin liderlerini bu referandum vesilesiyle bir araya getirdiler. Bu aslında Makedonya Türkleri çok güzel bir örnek. Buradaki üç siyasi liderin konuşmalarını dinledim. Hiçbirisininki etkileyici gelmedi. Evet veya hayır demek için öne sürdükleri argümanlar bence yetersiz. Erdoğan Saraç Bey, biz hayır diyoruz diyor çünkü bu referandumda Türklerle ilgili bir madde yok, diyor. Adı üstünde zaten Avrupa Makedonya’sı için evet sloganı taşıyor. Burada Türkler için bir madde beklenemez.

Bunula birlikte merak ediyorum mitinglerinde ne diyorlar. Türklerin evet oyu vermeleri için neler söylüyorlar. Söyledikleri ikna edici oluyor mu? Bu mitingleri Türklerin yararına mı yapıyorlar yoksa evet demeleri halinde bir yerden bir beklentileri mi var. THP’nin evet oyu vermesini az çok anlıyorum. Çünkü hükümet ortağı. Fakat TDP’nin evet oyu vermesini anlamış değilim. Çünkü 2017 seçimlerinde TDP, referanduma karşı çıkan ve hayır oyu kullanacak olan VMRO-DPMNE Partisiyle koalisyondaydı. Daha sonra ne olduysa TDP seçimlerden sonra bir daha koalisyonla değil de tek başına seçimlere katılacağını kamuoyuna duyurdu. Bu referandumda da tek başına evet oyu kullanacaklarını dile getiriyorlar. Ben de acaba SDSM Partisine mi yanaşmak istiyorlar diyorum. Fakat orada THP Partisi var ona mı takılıyorlar. İleride ne olacağını göreceğiz.

Referandumda evet oyu ağırlık bastığında ertesi sabah 1 Ekim günü bambaşka bir Makedonya’da mı uyanacağız, neler değişecek? Kanaatim o ki pek de bir şey değişmeyecek. Sadece Eylül 2011 yılında Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakan iken “Hiç endişeniz olmasın, Makedonya AB’ye bizden önce girer. Onun için ben şimdiden hayırlı olsun diyorum.” sözü doğru çıkmış olacak. Başka ne olacak? 2019 yılında olmasa bile ilerleyen yıllarda Makedonya AB ve NATO üyesi olacak. Ne değişecek peki, Makedonya’nın para birimi denar tedavülden kalkabilir, bundan başka Schengen vize alanına zaten dâhil. NATO desen zaten Makedonya ordusunu NATO askerleri korumuyor mu, koruyor. Bu kapsamda zaten Türkiye komutanları Makedonya ordusunu eğitiyorlar. İlerleyen yıllarda Makedonya’da nelerin değişip değişmeyeceği hep birlikte göreceğiz. Fakat Makedonya’da genç nüfus zaten Avrupa’ya gidiyorlardı şimdi hiç genç kalmaz. Türk gençler de AB yolunu tutmuş olacak. Nüfus kalmayacak. Bir ülkeden nüfus kalmazsa o ülke ne üyesi olursa olsun bir işe yaramaz. O nedenle referandumda evet çıksa ki çıkacak çok iyi şeyler olacağını sanmıyorum. İyi şeylerin olması için daha çok yılların geçmesi gerekecek.

1 Ekim sabahı Türkiye’de 11. yılımı tamamlamış 12. yılıma basmış olacağım. Benim için de bir şey değişmeyecek. Referandum sabahı, hadi kalk, senin AB üyesi olan Makedonya’ya dönmeni istiyoruz diye çağrıda mı bulunacaklar. Hayır tabi ki bulunmayacaklar. Zaten beklemiyor olacağım.

Bir de daha önce Türk partileri, biz anavatanımız Türkiye’nin yanındayız diyorlardı ya şimdi neden Türkiye’yi AB’ye istemedikleri için biz de bu referandumda Türkiye için hayır oyu kullanıyoruz demiyorlar. Aslında diyebilirler ve diyebilirlerdi. 15 Temmuz darbe girişiminden bu yana AB’nin Türkiye’ye karşı almış olduğu tavır zaten ortada.

Aynı şekilde 1 Ekim sabahı Yunanistan’ı takip etmek lazım. Evet çıkması halinde Çipras, Makedonya Başbakanı Zoran Zaev’i ilk tebrik edenlerden biri olacaktır. Ama Yunanistan’da protestoların tekrardan bir anda alevleneceği kanaatindeyim. Çipras da vatan hainliği ile suçlanacaktır ki zaten suçlanıyor. Makedonya’da evet çıkması da yeterli olmayacaktır. Yunanistan’ı da takip edip beklemek lazım. Aksi takdirde Yunanistan’da ana muhalefet partisi konumunda olan Yeni Demokrasi Partisinin genel başkanı konumunda olan Kuriakos Mitsotakis’e göre 17 Haziran Prespa Anlaşması Yunanistan Parlamentosunda onaylanmazsa müzakereler yeni baştan başlayacak.

Yunanistan’da da bu durum sakin bir şekilde geçiştirilirse Çipras ile Zaev’in 2018 Nobel Barış Ödülü’nü alacakları kanaatindeyim. Çünkü çeyrek asırlık bir sorunu çözmüş olacaklar.

Read Previous

DSÖ’den ‘elektronik sigara’ uyarısı

Read Next

‘1500 yıllık aşk’ koruma altında

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *