Necati Zekeriya Prizren’de anıldı

Öykümüzün Avrupa Soluğu olarak nitelendirilen Makedonya Türk Edebiyatı’nın önemli yazarı Necati Zekeriya Prizren’de anldı.

İkinci Dünya Savaşı sonrası Balkanlarda gelişen Türk edebiyatının zirve isimlerinden Necati Zekeriya’yla ilgili Kosova Türk Yazarlar Derneği Başkanı Zeynel Beksaç, Üsküp’ten değerli genç şair yazar ve yayıncı Leyla Şerif Emin, KTYD Şeref Başkanı İskender Muzbeg, Üsküp Uluslararası Balkan Üniversitesi öğretim üyelerinden Seyhan Murtezan İbrahimi ve KTYD Eşbaşkanı Dr. Taner Güçlütürk konuştu.

Ünlü şairin şiirlerinden örnekleri Yunus Şimşek ve Seyhan Yakupi dile getirerek etkinliğe kendine özgü katkı sundular. Proğram sonunda “Zübeyde Hanım” Ata Kadınları Korosu Rumeli türkülerinden oluşan bir müzik ziyafeti verdi.

Kosova Türk Yazarlar Derneği, Köprü Derneği, Yunus Emre Enstitüsü Prizren Türk Kültür Merkezi, Doğru Yol TKSD Nazım Hikmet Edebiyat Kolu ve Türkçem Dergisi ortak organizasyonuyla “Ustalara Saygı” çerçevesi altında “Öykümüzün Avrupa Soluğu – Necati Zekeriya” adı altında etkinlik düzenlendi.

Program koordinatörlerinden Zeynel Beksaç, “Sıcaklığın 40 ve üzeri olduğu bir günde Üsküp’ten gelerek bu güzel etkinliği ortak olarak düzenlememizi olanaklı kılan Köprü derneği arkadaşlarına, MATÜSİTEB Başkanı Hüsrev Emin’e en kalbi duygularımızla teşekkür etmeyi borç biliriz” şeklinde konuştu.

Yunus Emre Enstitüsü Priştine Türk Kültür Müdürü Mehmet Ülker, selamlama konuşması yaparak, bu tür faaliyetlerin çok anlamlı olduğunu, bu yüzden de her zaman destek sunmaya devam edeceklerini söyledi.

Ülker’in ardından Kosova Türk Yazarlar Derneği Başkanı Zeynel Beksaç günün anlam ve değeri üzerine bir konuşma yaptı.
“Yarım yüzyıldır bu edebiyat içindeyim, onun gibi bir bohem, otoriter; eşarpıyla, havada uçuşan ağarmış uzun saçlarıyla, duruşuyla bilgisiyle, o dönem Yugoslavya’sında ve Türkiye’de saygınlık duyulan bir başkasına tanık olmadım dersem yeridir…Çok geniş bir çevresi vardı. Bulunduğu yerde çevresinde kim rastlarsa rastlasın, illa ki ilgi odağında olan biriydi..Buna defalarca, değişik yerlerde bizzat tanık oldum. Onu tanıdığım için, onunla yaşamımın bir bölümünün kesişmiş olduğundan ve defalarca görüşüp röportaj yapmaktan kendimi bir
yerde şanslı hissediyorum…”dedi.

Beksaç, konuşmasının devamında şöyle bir savda bulundu. Dedi ki: “Necati Zekeriya, çocuk edebiyatımızın, özellikle çocuk öykümüzün sönmeyen yıldızıdır. Avrupa, dünya çapında bir çocuk öyküsü yazarıdır. Balkanlarda değil de, Avrupa’nın herhangi bir ülkesinde yaşamış olsaydı değeri kat be kat büyük olacak, dünya çocuk klasikleri arasında yerini çoktan alacaktı. Zekeriya, gene de öyküleriyle, öykülerindeki kahramanı Orhan’la çocuk yazınımızı Balkanlar, Avrupa ve hatta dünyada tanıttı…”

“Bizim dönemin gençleri ne yazık ki Necati Zekeriya ile tanışamadı, oturup konuşamadı, dertleşemedi, dertleşip aynı yolda beraber yürüyemedi…” Bu cümleyle konuşmasına başladı Leyla Şerif Emin. “Çayhane Şiirleri” kitabında yer alan şiirleriyle şair özüne, kimliğine dönüktür der. Bu yüzden kitaptaki şiirlerin büyük bir kısmında doğup büyüdüğü şehirden söz ettiğine dikkat çeker. Leyla Şerif Emin, yazısını şu tümcelerle tamamlar: “İşte bizim Necati ağabeyimiz, biz onunla tanışamasak da, görüşemesek de bana aynı yoldan yürüdüğümüzü fısıldar her zaman. Dertleşiriz dediğimde, anlatmak istediğim de buydu. Onun yokluğunda biz onun şiirleriyle dertleşiriz, aynı dilden aynı gönülden bu şekilde konuşuruz hep…”

Kosova Türk Yazarlar Derneği Şeref Başkanı İskender Muzbeg, Necati Zekeriya’nın kendisine gönderdiği mektuplar üzerinde durdu. Muzbeg, Necati Zekeriya’yla ilk tanıştığı yıl 1964 olduğunu, ölümünden iki ay öncesine kadar yolladığı mektup sayısının kırka yakın olduğunu söyledi. Mektup yazmak, Zekeriya’ya özgü bir özellik olduğunun altını çizerek, böyle mektupları, sanatçı dostlarına yollayarak, edebiyatla ilgili diyeceklerini sanatçılarla paylaştığını ve gün aat sanatla uğraşıp, sanatla yaşadığını belirtti. Muzbeg, Necati Zekeriya’nın mektuplardaki diyeceklerinin yol gösterici, önerici, eleştirel, uyarıcı ama kucaklayıcı olduğunu; hiçbirinin hiçbir zaman kırıcı, incitici, itici olmadığını hatırlattı ve kendisine gönderilen mektuplardan kimilerini okudu.

MATÜSİTEB Başkanı Hüsrev Emin, Necati Zekeriya’nın Orhan kahramanı üzerinde durdu. Dünya klasikleri arasında yerini alabilecek özelliklere sahip bir kahraman olarak Orhan’ı gördüğünü, bu yüzden onu değişik bir biçimde öğrencilerimize kazandırılmasını bir gereksinim olarak gördüğünü söyledi. Bu konuda Köprü Derneği ve Divan Yayıncılık olarak üzerinde duracaklarını belirtti.

Konuşmacılar arasında Uluslararası Balkan Üniversitesi öğretim görevlilernden olan Seyhan Murtezan İbrahimi de vardı. İbrahimi, Makedonya Çağdaş Türk Edebiyatı büyük badireler atlatmasına rağmen, kendi özünü koruyabildiğini, bu zorlu süreçte edebiyatımızı günümüze taşıyan yazar, şairlerimizden biri de kuşkusuz ki Necati Zekeriya olduğunu söyledi. O, Necati’nin edebi yapıtlarında birçok konuya değindiğini, Balkanlıların kanayan yarası olan göçü daha doğrusu göçün ve yaşanılan savaşların ardından faciaları hikayelerinde işlediğine vurgu yaptı. Ve hikayelerden biri olan Ihlamur toplayan yaşlı çifitin hikayesi üzerine durdu.

Son konuşmacı olarak Kosova Türk Yazarlar Derneği Eşbaşkanı Dr. Taner Güçlütürk, Necati Zekeriya’da dostluk ve ölüm konuları üzerinde durdu. En güzel lirik dizelerin onun kaleminden yazıldığına vurgu yapan Güçlütürk, bu lirik şiirlerin ozanın kişisel, içten gelen duygularını ya da toplumun ortak duygularını yansıtan, coşkun, akıcı bir anlatımla ifade edildiğini belirtti. Dr.Taner Güçlütürk, Zekeriya’nın “Çayhane Şiirleri” üzerinde durdu. Yazarın dolaştığı çayhanelerde özlem duyduğu, arayıp bulamadığı, bu mekkanların ona hatırlattığı nostaljik hatıralar ve özlem duyduğu kadim dostluklarından oluştuğunun altını çizer.

İzmir’den Aziz Serbest’in gönderdiği, “Aşk ve Sevgi Şairi Necati Zekeriya ile Tan Gazetesi Anıları” konulu bir yazından bir bölüm okundu. Serbest, Tan’da beraber olarak çalıştığı Zekeriya’nın o dönemde Türkiye ve Yugoslavya sanatçılarına ve eserlerine örneklerle değinen, onların başarı ve sorunlarını işleyen kimi otoriteler tarafından iki ülkenin arasına sanat köprüsü görevini gördüğünü belirtir.
Proğram içersinde Yunus Şimşek ve Seyhan Yakupi tarafından Necati Zekeriya’nın değişik dönemlerde yazdığı şiirlerinden örnekler dile getirildi. İkisi de okumalarıyla katılımcıları mest ettiler.

Ünlü şair, yazar Necati Zekeriya’ya adanan etkinlik, “Zübeyde Hanım” Ata Kadınları Korosu’nun sunduğu ve Şef Nevzat Şundo’nun yönettiği Rumeli türkülerinden oluşan müzik ziyafetiyle son buldu.

Read Previous

“Büyükelçi Kara buradaki milletimiz için bir anne, bir abla gibi”

Read Next

Sınır kapılarında yarım saat bekleniyor

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *