Makedonya ve Diğerleri

Ülke olarak uzun bir süredir siyasi istikrarsızlıktan ve ekonomik sıkıntılardan muzdariptik. Ülke ve vatandaşlar olarak bu tarz sıkıntılardan çıkmak için yeni bir ittifakı iktidara getirttik, seçimle tabi ki. Vatandaş olarak yeni hükümetten baştaki beklentilerimiz, son yıllarda oluşturulan kaotik ve istikrarsız siyaseti düzeltmesini beklemekteydik. Çünkü bizler ülkemizin geri kalmışlığını sadece ekonomiye bağlamayı tercih ediyorduk, fakat asıl gerçek bu değildi.

Eski hükümet zamanında ülkemizin ekonomik sıkıntıların temelinde “izolasyon” yatmaktaydı. Yıllardır eski hükümetin popülist ve seçime yönelik politikalarından dolayı reel politikalardan uzaklaşarak daha fazla duygusal ve anlamsız ısrarcı politikalara yöneltildik. Balkan ülkesi olmamıza rağmen neredeyse hiçbir Balkan ülkesiyle ittifak ve işbirliğine gitmedik. Komşularımız olan Bulgaristan, Yunanistan ve Sırbistan ile sağlam ve işbirliği eksenli ne ekonomik ne de siyasi işbirliğine gitmedik. Her daim eski histerilerimize dönerek etrafımızdaki herkesi düşman ve bizi bir gün işgal edecekler mantığı ile hareket etmeyi tercih ettiler. Oysa bizim ülke olarak kısa ve uzun vadeli politikalarımzın NATO ve Avrupa Birliğine entegrasyondan geçtiğini sağır Sultan bile duymuştu.

Peki, madem herkes bunu biliyordu niye bunun üzerine gidilmedi ve gözardı edilmeye çalışıldı sorusunun iki ana cevabı var:

Birincisi; Eski hükümet ülke içindeki kontrolün tam manasıyla gerçekleşmesi için oluşturduğu histeri oyununun bir parçası olarak, izolasyon politikasını kullanmaya tercih ederek tüm çözüm önerilerini uluslararası faktörün çatışması yalanına atfederek (Rusya-AB ve ABD-Rusya çatışması) günden güne izolasyonu derinleştiriyordu.

İkincisi; NATO ve AB yolunun Yunanistan ile uzun bir süredir yaşadığımız “isim meselesi” üzerinden geçtiği bilinci ile Yunanlar bizim kimliğimizi istiyorlar demogojisi ile üstünü kapatmaya çalışyorlardı.

Ve sonunda vardığımız yer kendi kendimize kapanarak tüm sağduyulu istek ve önerileri kimliğimiz gider diye reddederek kendi kendimizi kandırmaya başladık. Oysa Makedonya herkesin (Makedonların, Arnavutların, Türklerin, Boşnakları, Sırpların, Romların, Ulahların ve diğerlerinin) ülkesi ve vatanıydı. Entegrasyona karar verecek olan siyasi hükümet değil de vatandaşların kendileri karar vermeliydiler. 90’lı yıllarından sonra yeni kurulan Demokratik Makedonyası temel sorunlarını halledemeden yoluna devam etmeye başladı ve devletin kimliğini tek bir millete (Makedonlara) endeksleyerek yolunu çizmeye çalışmıştı. Bu fenomen de diğerlerini gettolaşmaya ve yabancılaşmya itmiştir.

Günümüzde yeni siyasi iradenin başta Balkan ülkeleri (Bulgaristan, Yunanistan ve Sırbistan) ile yeni işbirliği ve sorunları sıfır sorun düzeyine getirme çabası ile kapanmış olan sistemimizin tekrardan açılmasına neden olacaktır. AB yolunda Bulgar ve Yunan ittifakı akıllıca yapılan bir hamleydi. Yunanlarla son günlerde yapmış olduğumuz İsim Meselesi anlaşmasının bize NATO kapılarını açtığına şahit olduk.  İsim değişikliği diye bir şey yok aslında. İsim Modifikasyonu diye bir şey var, kamuoyunun demogojilerle aldanmasına isin verilmemesi gereklidir. Yeni anlaşma gereği kimsenin kimliğine dokunulmayacak sadece ve sadece modifikasyon gereği ülkemizin ismine sadece bir Coğrafi bölge eki eklenecektir.  Ülkemizin kaderine karar vermek yine de vatandaşların eline kalmış bir şeydir. Fakat unutulmamalıdır ki eğer Makedonya çok kültürlü ve çokuluslu bir devlet ise bu karar verme yetkisi sadece bir etnikumun elinde değildir tam tersine bu sınavın verilmesi tüm Makedonya vatandaşlarına aittir.

Demokrasiye inancımız tam ise ve ülkemizin bu prensipler çerçevesinde hareket etmesine inanan tüm vatandaşların kararları EVET ise o zaman devletin tüm kademeleri bu karar saygı duymak zorundalar. Çünkü her şeyin üzerinde Makedonya vatandaşlarının iradesi vardır ve tek önemli şey budur.

NATO üyelik sürecinin ülkemize ve vatandaşlarımıza hayırlara vesile olmasını dilerim.

 

 

 

 

 

Read Previous

Üsküp Mustafa Paşa Camii’nde 15 Temmuz Şehitleri için program düzenlendi

Read Next

‘Bulgaristan’ın AB Konseyi Başkanlığı sonuçları, siyasi piar değil’

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *