Kardelen Dergisi “Çocuk Dergiciliğinin Topluma Etkisi” söyleşisi düzenledi

2009 yılında ilk sayısını yayınlayan Kardelen Eğlenceli, Eğitim ve Kültür Dergisi 50. sayısı münasebetiyle Üsküp Yunus Emre Enstitüsü ve Köprü Derneği’nin katkılarıyla Bushi Otel’de “Çocuk Dergiciliğinin Topluma Etkisi” söyleşisi düzenledi. Çocuk dergiciliğinin toplumun kültürel hayatına olan katkısına dikkat çeken eğitimci Fatma Hatice Durmuş, “Bu yönüyle toplumun kültürel hayatına önemli katkısı var dergiciliğin. Yeni yazarların yetişmesi gibi okul işlevi de var derginin.” ifadelerini kullandı.

Haber: Mehmed ARİF, Fotoğraf: Tarık EMİN / TİMEBALKAN

Yayınlanmaya başladığı ilk günden itibaren çocuklara eğitici ve doyurucu içerikli bir alternatif sunma çabasında olan Kardelen Eğlenceli, Eğitim ve Kültür Dergisi, çocuk dergiciliğinin topluma olan etkisi konusunu gündeme getirdi.

Derginin editorü Yeliz D. Kurtiş açılış konuşmasında Kardelen dergisinin amacı ve içeriği hakkına bilgiler verirken “Başlarken biz bizeydik. Sonra okurlarımızla beraber büyüyüp şekillenmeye başladık ve şükürler olsun ki nihayet 50. sayımıza ulaştık. Kardelen dergisi ilk sayısındaki misyonu ne ise yine aynı kararlılık ve kaliteyle devam ediyor işine. Amacımız iyiyi, güzeli, doğruyu ve yararlı olanı daha da önemlisi sevgiyi paylaşmak. Bilindiği üzere zamane çocukları Z kuşağı çocukları olarak tarif ediliyor. Çocukların dikkatini okumaya çekmek çok önemli. Biz de dergiyi hazırlarken bunları göz önünde bulunduruyoruz. Güncel ve heyecanlandırıcı konular yanı sıra kültürümüzden ve geleneklerimizden uzaklaşmadan onlara bilgilendirici yazılar hazırlıyoruz.” ifadelerini kullandı.

1
Yeliz D. Kurtiş: “Karanlıkları devirmek ve aydınlık bir çağın kapılarını açmak için en mükemmel silah kalemdir”

Yeliz D. Kurtiş, “Malumunuz düş gücünün, düşünmenin ve konuşabilmenin gelişmesinde dilin etkisi çok büyüktür. Bunun için akıcı ve temiz bir Türkçe kullanmaya özen gösteriyoruz. Kardelen dergisi öğrenci ve öğretmen arasında bir köprü oldu. Öğretmenin öğrencisine kazandırmayı hedeflediği birçok değer bu dergi bünyesinde çıktı karşımıza. Türkçe öğretmeni hikayelerimizi okuttu, biyoloji öğretmeni ‘Sağlık Olsun’ bölümünden ders anlattı. Ahlak dersi öğretmeni ‘Hayat Bilgisi’nden feyz aldı. Tarih öğretmeni ‘Kültür Mirasımız’ ve ‘İz Bırakanlar’ bölümlerini açıkladı öğrencilerine.” dedi.

Dergi olarak velilerden, öğrencilerden ve öğretmenlerden daima olumlu geri dönüşler aldıklarına dikkat çeken Yeliz D. Kurtiş, “Yazı yazmak, fikir beyan etmek ve insanın düşündüklerini diğer insanlara aktarabilmesinden daha güzel bir şey olamaz. Kaleme alınmış her cümle ve bir yerlere iliştirilmiş her yazı tarihe düşülmüş bir nottur. Bir gün gelir birileri o yazıları okuyacaktır mutlaka. Karanlıkları devirmek ve aydınlık bir çağın kapılarını açmak için en mükemmel silah kalemdir. Amacımız çocuklara okumanın, düşünmenin, yazmanın önemini aşılamak, sevgiye alıştırmaktır. Son olarak hepimize hayırlı olsun diyorum, daha nice 50. Ssyıları kutlamayı temenni ediyorum. Dilerim ki gönlünüzdeki kardelenler hep açsın.” şeklinde konuştu.

2
Hüsrev Emin: “Dilerim ki derginin 50’li sayıları 100’lere 200’lere ulaşır ve biz o günleri beraber yaşarız”

MATÜSİTEB Genel Başkanı Hüsrev Emin konuşmasında, tüm zorluk ve imkansızlıklara rağmen milli ve manevi değerleri tanıtma noktasında önemli bir rol üstlenen Kardelen dergisinin 50. sayısını kutlamanın haklı gururunu yaşadıklarını belirtti.

Makedonya’da azınlık durumunda bulunan Türklerin kimlik mücadelesinde hiçbir fedakarlıktan kaçınmadan çalışan Kardelen dergisi ekibine teşekkür etmeyi ihmal etmeyen Hüsrev Emin, “Fedakarlıktan kaçınmadan başta Kardelen Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Muhsin Kurtiş’e, editör Yeliz hanıma ve diğer tüm ekibe, 50. sayının yetişmesinde katkısı olan herkese Köprü Derneği adına teşekkürlerimi arz ediyorum, dilerim ki derginin 50’li sayıları 100’lere 200’lere ulaşır ve biz o günleri beraber yaşarız.” dedi.

‘Çocuk dergileri çocuklarda öğrenme ve öğrendiğini hayata geçirme isteğini canlı tutmakta’

Kardelen Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Muhsin Kurtiş derginin ilk sayısından bu yana desteklerini esirgemeyen Köprü Derneği’ne, Birdirbir Dergisi’ne, Logos A Yayınevi’ne, Üsküp Yunus Emre Enstitüsü’ne, Yurtdışı ve Akraba Toplulukları Başkanlığı’na, kurucu üyelere, yayın kurulu üyelerine ve dergide emeği geçen herkese teşekkür ederek konuşmasına başladı.

3-copy
Muhsin Kurtiş: “Ders kitaplarının dolduramadığı bir boşluğu çok yönlülüğü ve dinamikliğiyle çocuk dergileri doldurmaktadır”

Dergilerin okuma kültürünün bir parçası olarak görüldüğü, çocuk dergilerinin ise çocuğun dünyasında ayrı bir yer kapsadığını belirten Muhsin Kurtiş,“Ders kitaplarının dolduramadığı bir boşluğu çok yönlülüğü ve dinamikliğiyle çocuk dergileri doldurmaktadır. Çocuk dergileri çocuklarda öğrenme ve öğrendiğini hayata geçirme isteğini canlı tutmakta, onların hayatlarını düzene koyma, bir grubun üyesi olma, kendi eserlerini vücuda getirerek tüketiciden üretici konuma geçme gibi olumlu kazanımlar elde etmelerini sağlamaktadır. Bu kazanımlar sadece nitelikli çocuk dergileriyle mümkün olabilmektedir.” ifadelerini kullandı.

Ders kitaplarının daha çok bilgi ağırlıklı olduğunu bu yüzden eğitimde değişik materyal ve kaynakların kullanılması gerektiğine vurgu yapan Kurtiş, “Çocuk dergileri çocuğun eğitiminde, gelişiminde ve topluma katılmasında bilgi, beceri ve yetenekleriyle kendisini gösterebileceği bir eğitim aracıdır. Çocuklar için yayımlanan dergiler ders kitabı ile güncel olayların ve yeni ortaya çıkmış gerçekliğin arasında var olan kaçınılmaz boşluğu doldurmaya yarar.” şeklinde konuştu.

Kardelen dergisinin içeriği hakkında detaylı bilgiler sunan Kurtiş, derginin tüm zorluklara rağmen 50. sayısına ulaşmasının haklı sevincini yaşadığını sözlerine ekledi.

4
Sezen Seyfullah: “Çocuk dergisinde yazmanın sorumluluğunun önemini Kardelen dergisi sayesinde öğrendim”

Söyleşinin bir diğer konuşmacısı Kardelen Dergisi yazarı Sezen Seyfullah yıllarca dergiciliğin içinde olmasına rağmen çocuk dergisinde yazmanın ayrı bir sorumluluk gerektirdiğini kaydetti.

Edebiyat alanında doktora yapan Sezen Seyfullah,  “Çocuk dergisinde yazmanın sorumluluğunun önemini Kardelen dergisi sayesinde öğrendim. Çocuklara yazı yazmak ayrı bir yetenek istiyor. Dergide ilk yazımı yazmaya başladığımda bilgisayar başında oturdum ve hiçbir şey yazamamıştım. Çocuklara hitap etmenin nasıl bir şey olduğunu hiç bilmiyordum. Birkaç aydır dergide yazıyorum ama kendimi bulmuş sayıyorum. Şimdi yazı yazarken kendimi çok rahat hissediyorum. Çocuklara yazarken biraz daha fazla vakit harcıyorum.” dedi.

Balkanlarda yayınlanan Türkçe dergiler konusunda yazılan yazılardan kesitler paylaşan Sezen Seyfullah, “Ülkeler kılıçla alınır, kalem ile tutulur” sözünü hatırlattı ve Kardelen dergisinin bir parçası olmaktan gurur duyduğunu ifade ederek sözlerine son verdi.

‘Dergi bir okuldur’

Kardelen dergisi ile Birdirbir dergisinin kardeş dergiler olduğunu söyleyen Birdirbir Dergisi Editörü Fatma Hatice Durmuş, iki derginin benzer kaygı ve hedefler taşıdığını belirtti.

5
Fatma Hatice Durmuş: “Eğer sevdiyse çocuk o dergiyi, bekler. Bir sonraki sayıyı bekler. Beklediğiniz bir şey daha kıymetlidir”

Türkiye’de 1869 yılında ilk çocuk dergisi Mümeyyiz’den bu yana çocuk dergiciliğinin aktif bir şekilde devam ettiğini ve bir dergiyi aktif ve dinamik kılan etkenin periyodik çıkması olduğuna dikkat çeken Hatice Durmuş, “Bir kitabı oturup tek başınıza yazabilirsiniz. Birkaç kişiden fikir alabilir ama nihayetinde kitabın tek başına yazarı olabilirsiniz ama dergiyi tek başına çıkaramazsınız. Dergi bir ekip işidir ve sürekli devam etmek zorunda olduğu için bir sonraki sayı, bir sonraki sayı derken takip etmek zorunluluğu olduğu için ekip de canlıdır. İlk başladığınız ekiple devam etmezsiniz. Dolayısıyla dergi işi canlıdır ve taze kana ihtiyacı vardır ve bir okuldur. Katılanlar önceki ekipten bir takım şeyleri öğreniyorlar ve kişiler bir kabın içinde birlikte olgunlaşırlar, birlikte pişerler. Bu yönüyle toplumun kültürel hayatına önemli katkısı var dergiciliğin. Yeni yazarların yetişmesi gibi okul işlevi de var derginin.” ifadelerini kullandı.

Derginin ‘beklenen’ özelliğiyle kitaptan ayrıldığını kaydeden Fatma Hatice Durmuş, “Çocuklara hitap ettiğinizde olayın farklı boyutu var. Kitaptan çok farklı tarafı beklenen bir şey olması. Çocuğun eline bir kitabı tutuşturduğunuzda hep ‘Çocuklar okumuyorlar’, ‘bilgisayar çağı çocuğu’, ‘televizyon çağı çocuğu’ gibi sözler var yetişkinler arasında. Kitap okumak için bazen zorlarız çocuklarımızı. Ama derginin daha farklı bir havası vardır. Eğer sevdiyse çocuk o dergiyi, bekler. Bir sonraki sayıyı bekler. Beklediğiniz bir şey daha kıymetlidir, size hazır elinize verilenden çok daha kıymetlidir.” şeklinde konuştu.

Durmuş, çocuk dergilerinin; hazır bulunmuşluğu, tek düze olmayışı ve derlenen zengin içeriği özellikleriyle kitaptan ayrı olduğunu ve bu yüzden çocukların dergilerin yeni sayılarını büyük bir şevk ve aşkla beklediğini belirtti.

Konuşmaların ardından derginin editörü Yeliz D. Kurtiş misafir konuşmacı Fatma Hatice Durmuş’a hediyesini takdim etti.

Derginin eski yazarlarına teşekkürname verildi. Çekilen toplu fotoğrafın ardından program kokteyl ikramı ile son buldu.

6-copy
Kardelen Dergisi Ekibi

Read Previous

Delfina Turs Sahibi Adnan İsmail: “Amacımız bölgesel ulaşım merkezi olmak”

Read Next

Makedonya’da Şehir Şarkıları Festivali yapıldı

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *