Karadağlıların tercihi ‘Batı’ oldu

Pazar günü yapılan genel seçim öncesi partilerin yürüttüğü kampanyalarla adeta Batı yanlısı iktidar ile Rusya yanlısı muhalefet arasında seçim yapmak zorunda bırakılan Karadağlı seçmen, tercihini AB ve NATO’dan yana kullandı.

Pazar günü yapılan genel seçim öncesi partilerin yürüttüğü kampanyalarla adeta Batı yanlısı iktidar ile Rusya yanlısı muhalefet arasında seçim yapmak zorunda bırakılan Karadağlı seçmen, tercihini AB ve NATO’dan yana kullandı. Resmi olmayan ilk sonuçlara göre, Karadağ’ın AB ve NATO üyelik süreçlerini destekleyen, Batı yanlısı Demokratik Sosyalist Parti (DPS), 81 sandalyeli mecliste en az 35 milletvekili bulunduracak. Öte yandan, Rusya yanlısı tutumu ile tanınan ve seçim kampanyalarında kullandığı “Biz ya da o” sloganıyla kutuplaşmaya neden olan Demokratik Cephe (DF) ise 18 milletvekili kazanırken, diğer muhalefet partilerinden ‘Anahtar Koalisyonu’ 9, Demokratlar 9, Sosyal Demokrat Parti (SDP) ise 4 milletvekili çıkardı.

Karadağ için ‘AB ve NATO referandumu’ niteliğinde olan genel seçimi DPS Genel Başkanı ve Başbakan Milo Djukanovic kazansa da, elde ettiği milletvekili sayısı tek başına hükümet kurmaya yetmiyor. Mecliste çoğunluğu sağlaması için 6 milletvekiline daha ihtiyacı olan Djukanovic, bu noktada “geleneksel müttefik” olarak nitelendirdiği azınlık milletvekillerine güveniyor. Daha önceki koalisyon hükümetlerinde de Djukanovic’in yanında olan Boşnak, Hırvat ve Arnavut milletvekillerinin yeni dönemde de DPS’ye destek vereceğine kesin gözüyle bakılırken, Djukanovic de yaptığı zafer konuşmasında Sosyal Demokratların 2, Boşnak Partisi’nin 2, Arnavut ve Hırvatların da birer milletvekiliyle mecliste çoğunluğu sağlayacağını açıkladı.

İlk hedef NATO üyeliği

Geçen mayıs ayında NATO üyeliğine resmen davet edilen Karadağ’ın ilk hedefi NATO’ya tam üyelik. Başbakan Djukanovic, seçimin ardından yaptığı konuşmada da sık sık NATO ve AB üyelik süreçlerine vurgu yaparak, önümüzdeki birkaç ay içerisinde Karadağ’ın NATO’ya tam üye olacağına işaret etti. Her ne kadar yazılı bir kural olmasa da NATO üyeliği, Balkan ülkeleri için AB üyeliğinden önceki bir ön koşul olarak nitelendiriliyor. Dolayısıyla Karadağ’ın NATO’ya tam üye olduktan sonra AB’ye de üye olmasına kesin gözüyle bakılıyor. AB üyesi olmayan Balkan ülkeleri arasında, üyelik sürecinde en fazla fasıl açan ve üyeliğe en yakın ülke olarak gösterilen Karadağ’ın birkaç yıl içerisinde AB üyesi olması beklenirken, Djukanovic de dört yıllık görev süreleri tamamlanmadan bunu başarmak istediklerinin altını çizdi.

Karadağlı uzmanlar seçimi Rusya yanlısı DF’nin ve aynı görüşe sahip diğer muhalefet partilerini kazanması durumunda ise ülkenin dış politikasında radikal değişimler yaşanmasına kesin gözüyle bakıldığına işaret ederken, Karadağ’ın ‘Batı medeniyetinin bir parçası’ olma yolunda durdurulacağını savunuyor.

Eski/Yeni koalisyon

Djukanovic’in işaret ettiği geleneksel müttefiklerden oluşması muhtemel koalisyon hükümeti, zaten birkaç dönemdir Karadağ’ı yöneten ittifak. Dolayısıyla bu seçimin ardından da Djukanovicli DPS’nin, Sosyal Demokratlar, Boşnak, Arnavut ve Hırvatlarla koalisyon yaparak mecliste çoğunluğu sağlaması ve hükümeti kurmasına kesin gözüyle bakılıyor.

Siyasi analistler her ne kadar söz konusu partilerin çıkardığı milletvekilleri çoğunluk için yeterli olsa da DPS’nin, muhalefetteki SDP ya da “Anahtar” Koalisyonu içindeki Birleşik Reform Hareketi (URA) gibi AB ve NATO yanlısı tutum sergileyen partilere de teklif götürebileceği ve bu şekilde daha sağlam bir koalisyon hükümeti kuracağı ihtimalini de gözardı etmiyor.

Azınlıklar neden DPS’nin yanında

Söz konusu azınlık partilerinin, Rusya yanlısı DF ile koalisyon kurmamasının başlıca nedeni olarak ise DF’nin izlediği NATO karşıtı radikal tutum ve ‘gizli’ AB karşıtlığı gösteriliyor. Boşnak azınlığın DF ile ittifaka yanaşmamasına neden olarak Bosna Hersek’te 1990’lı yıllarda yaşanan soykırımı reddetmesi gösterilirken, Arnavut azınlık ise Karadağ’ın Kosova’yı tanımasına ilişkin kararı iptal edeceği vaadinde bulunduğu için DF ile ittifaka yanaşmıyor.

Kısacası, DF’nin seçim öncesinde takındığı radikal tutum, özellikle azınlık partileri tarafından hoş karşılanmazken, DF’nin bu partilerle koalisyon kurma ihtimalinin de önünü kapattı.

“Kazandık” dedikleri sonuca itiraz ettiler

Öte yandan, muhalefetteki DF yetkilileri, seçim gecesi diğer muhalefet partileri ile birlikte 41’den fazla milletvekili çıkardıklarını ve mecliste çoğunluğu sağladıklarını öne sürse de seçimin ertesi gününde sonuçlara itiraz edeceklerini açıkladı.

Seçim gecesi açıklanan anket sonuçlarını değil, kendi sonuçlarını tanıdıklarını vurgulayan muhalefet partileri, ertesi gün yaptıkları ortak açıklamada, seçim sonucu tanımadıklarını çünkü seçim günü ‘darbe girişimi’ olduğunu ileri sürdü.

Kavga, gözaltılar ve ‘darbe’ iddiası

Yurt içi ve yurt dışından 2 binden fazla gözlemcinin takip ettiği seçime, Boşnakların yoğun yaşadığı Rozaje şehrindeki kavga, seçimden bir gün önce ülkeye giren 20 Sırbistan vatandaşının gözaltına alınması ve Başsavcılığın bu şahısların darbe yapmak ve Başbakan Djukanovic’i yakalamak için ülkeye girdikleri iddiası damgasını vurdu.

Başsavcılık, aralarında eski Sırbistan polis şefinin de bulunduğu 20 kişilik grubun, seçim sonuçları açıklandığı sırada, başta meclis olmak üzere devlet kurumlarına otomatik silahlarla gireceğini, halka ateş açacağını ve Başbakan Djukanovic’i yakalayıp darbe yapacağını öne sürdü.

Öte yandan, olası bir tehlike nedeniyle İçişleri Bakanlığı da vatandaşların seçim sonuçlarını evlerinde kutlamalarını, toplu olarak sokağa çıkmamalarını talep etti.

Nihayetinde, DF’nin Rusya yanlısı radikal politikasının da katkısıyla, Karadağ’da 27 yıldır iktidarda olan Djukanovic, seçim kampanyasındaki Rusya karşıtı ve NATO yanlısı tutumuyla bir seçimden daha galip ayrıldı.

Kaynak: AA

Read Previous

Üsküp’ü yine deprem salladı

Read Next

Arnavutluk’ta GESAM Sergisi açıldı

1,085 Comments

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *