İzeti: Mevlana Anadolu’nun ve Balkanlar’ın Havasında Mevcut Olan Bir Şahsiyettir

Üsküp Yunus Emre Enstitüsü bu akşam Üsküp’te, İslam aleminin en büyük tasavvuf alimlerinden biri olan Mevlânâ Celaleddin-i Rumi’nin “Şeb-i Arus” 742. ölüm yıldönümü vesilesiyle konferans düzenledi.

Konferansta açılış konuşmasını yapan Üsküp Yunus Emre Enstitüsü Müdürü Mehmet Samsakçı, Dün gece itibariyle Şeb-i Arus’unun, Düğün Gecesi’nin 742. yıldönümünü idrak ettiğimiz Mevlânâ Celaleddin-i Rumi’yi anmak ve anlamak üzere toplanmış bulunmaktayız’’ dedi.

666

Konuşmanın devamında Mehmet Samsakçı, Yunus Emre Enstitüsü Üsküp olarak Türk edebiyatını, tarihini, sanatını ve en geniş manasıyla tecrübesini ve yine en geniş manasıyla irfan dünyasını bulunduğumuz coğrafyada anlatmaya ve aktarmaya devam edeceklerini belirtti.

Hz. Mevlana’yı anlatmak için kürsüye çıkan Metin İzeti, konuşmasına çok değerli büyüğü Ömer Tuğrul İnançer’in Hoşgeldiniz, Hoşageldiniz!’’ sözüyle başladı.

İzeti konuşmasında şunlara değindi: “Hz. Mevlânâ Anadolu’nun ve Balkanların havasında mevcut olan bir şahsiyettir. Son dönemlerde dünyanın atmosferinde de mevcut olan bir şahsiyettir”

Hz. Mevlana’yı üç yönüyle kısa mesajlar vererek anlatan Metin İzeti, dini – tasavvufi yönü, edebi yönü ve populist (halka açık), herkes tarafından konuşulan yönünü anlattı.

İzeti, “Hz. Mevlânâ’nın bildiğimiz kronolojik yatay hikayesi var. Bir de yukarıdan aşağıya inen, pek fazla zamanla, mekanla alakası olmayan, bir de dikey kronolojik hikayesi vardır. Hz. Mevlânâ 30 Eylül 1207 yılında bugün Afganistan sınırları içerisinde yer alan Horasan Ülkesi’nin Belh şehrinde doğmuştur. Belh şehri o dönemin ilim merkezlerinden ve mana merkezlerinden birisidir”, şeklinde konuştu.

17 Aralık bir şekliylede Hz. Mevlânâ’nın yeniden doğuşudur’’

Hz. Mevlânâ’nın önem kazanması, dünyadaki insanların çöküş dönemlerinde ortaya çıktığını belirten İzeti “Hz. Mevlânâ Şeyhul Ekber İbn’i Arabi ile Anadolu’ya geldikleri zamanda dünyada hem fikir klanında bir sıkıntı olduğunu, hem mana platformunda sıkıntı olduğunu’’ belirtti.

Basına açıklama yapan Metin İzeti, Hz. Mevlânâ’yı, Yunus Emre Enstitüsü vasıtasıyla beraber anmaya uğraştık. Aslında Yunus Emre’nin taşıdığı isim ve Hz. Mevlânâ’nın maneviyatı ikisi de beraber birleşmektedir. İkiside Anadolu’da daha sonra Anadolu’dan Balkanlar’a ve dünyanın her tarafına İslam maneviyatını ve maneviyatın tohumlarını atan iki önemli zattır’’ dedi.

45

İzeti ayrıca Bu akşam beraber Üsküp’ten, yani her tarafıyla Osmanlı’yı andıran ve bizleri de belki fiziki sınırların ötesinde, yani Türkiye Cumhuriyeti’nin fiziki sınırlarının dışarısında bulunmakla beraber manevi sınırlarımız olmadığını ve bizleri bu manevi sınırların ortadan kaldırılmasını, manevi olarak bir oluşumuzu anlatan önemli zatlardan birisidir Hz. Mevlânâ’’, diye konuştu.

Konferansın sonunda Üsküp Yunus Emre Enstitüsü Müdürü Mehmet Samsakçı Metin İzeti’ye plaket takdim etti. Ardından T.C Üsküp Büyükelçiliği Müsteşarı Sinan Ertay konukları selamlayarak, böyle manevi bir günde bu etkinlikte bulunmaktan memnun olduklarını dile getirdiler.

Etkinliğe Türkiye Cumhuriyeti Üsküp Büyükelçiliği Müsteşarı Sinan Ertay, T.C Ticaret Başmüşaviri Bünyamin Kutlu, T.C. Kültür ve Tanıtma Müşaviri Hakan Özçelik, THY Müdür İlker Aycı, Üsküp Yunus Emre Enstitüsü Müdürü Mehmet Samsakçı, Köprü Derneği Başkanı Hüsrev Emin, Çayır Belediye Başkan Vekili Süleyman Baki ve bir çok öğretmen ile Mevlânâ aşığı katıldı.

Aydın Davud / TIMEBALKAN

Read Previous

Çayır Belediyesi’nden Emektar Öğretmenlere Vefa Töreni

Read Next

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Obama ile görüştü

One Comment

  • It’s too bad to check your article late. I wonder what it would be if we met a little faster. I want to exchange a little more, but please visit my site baccaratcommunity and leave a message!!

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *