Göç ve Mektup

“TIME BALKAN”Haber Protalı’nın saygıdeğer okurları. Sizlere Türkiye’min Manisa Şehrinden yazıyorum.  Benim adım Araştırmacı- Yazar ve Gazeteci Ilber Şiyak. Bundan böyle Rumeli Türkleri ve Göç konusunda ki araştırmalarımı, makalelerimi ve yazmış olduğum kitaplarımı sizlerle bu köşemden paylaşacağım. Bana bu fırsatı verdiği için TIME BALKAN Haber Portalı yönetimine ve Seyyid Emin kardeşime şükranlarımı sunarım.

Ben sizlere bu günkü ilk köşe yazımda benim “Bistra’nın Kardelenleri” adlı kitabımın  89-90 -91.sahifelerinde anlattığım sıladan gelen ve gönderilen mektupları ve Ramazan anılarımı anlattığım 1960 -67 yılları arasında yaşadığım gerçek bir Göç öyküsünü sizlerle paylaşaşacağım.

“KAHROLASI O MEKTUP.!”

“O …Kahrolası.!

Anaları evlatlarından,

Kardeşi kardeşten,

Bizleri sevdiklerimizden  ayıran o Mektup…!!! ”

Sılaya mektuplar gidip geliyordu.

Hasret yüklü, Memleket kokulu mektuplar…

Bir haftada gider,

Bir hafta sonra yenisi gelirdi.

Mektup gelince Annemin gözleri sevinçten ışıl ışıl olurdu. Mektubu açar, öper, koklar ve gözyaşlarıyla okurdu. Annem ,Türkçe okuma yazma bilmediğinden dolayı mektuplar Kiril- Metodi Alfabesiyle ve Makedonca olarak yazılıyordu. Annem mektubunu okurken ben de yanına oturur onu dinlerdim.Bu merak ve öğrenme isteğim sayesinde Annem bana Kiril Alfabesini öğretti. Bu öğrendiğim alfabenin yararını ömrüm boyunca gördüm.

Günlerden bir gün Manisa’ya göç edenlerden bir zat Yugoslavya’da bulunan ve göç vizesi bekleyen kız kardeşine bir mektup yazar.

Bu zat ;

Yugoslavya’da memur olarak çalıştığından dolayı Turkiye’de karşılaştığı koşullar ağır gelmiş ve kızkardeşine Türkiye’ye Göç ettiğine pişman olduğunu , sakın ha kardeşinin göç etmemesini yazmış.

Bu mektup Makedonya’da ki Köyümüzde okununca Göç Vizesi bekleyen köylüler ve akrabalarımızın pek çoğu “Türkiye’ye Göç ederek perişan olacağımiza , burada kalır evimizde yaşarız. ” diyerek göç etmekten vazgeçmişler.

Yazgı böyle yazılmıştı…

Hayır ve Şer Allah’tan idi…

Ammaaaaa…

Annem tüm bu olup bitenlere bir anlam veremiyordu.

“Böyle mi olacaktık.?” diyerek kaderine sitem ediyordu.

Böyle bir mektubu yazarak köye, sılaya gönderene Annem de herkes gibi lânet ediyordu.

Zira ;

Anneannem , Dayım, Teyzem ve Ablam geride kalarak Türkiye’ye Göç etmediler.

Yıllar geçip gidiyordu. Tıpkı mektuplar gibi…

Gurbet ve Sıla özlemi bizlerin yazgısı olmuştu.

1967 yılında Yugoslavya ile Türkiye arasında karşılıklı otobüs seferleri ile yolcu taşımacılığı ve Seyahat serbest hale getirildi.

Bu … yıllardır birbirlerine hasret olan ve yıllarca görüşemeyen bizlerin kavuşması ve özlem gidermeleri anlamına geliyordu.

Aynı yılın Mart Ayı (Ramazan)’nda Anneannem Türkiye’ye bizleri ziyaret etmek için geldi.

Tam 7 yıl sonra Kızını ve Torunlarını görecekti..

Annem, Anneannemin boynuna sarılarak ve hıçkırarak “Ah mori Ana…Hani siz de hemen arkamızdan gelecektiniz.?

Neden gelmediniz Ana?!!!

Diyerek karşıladı. Anneannem;

“Ben böyle ayrılmamızı hiç istermiydim.

Güzel kızım benim. Kardeşin ve Yengen gelmekten vazgeçtiler. Ben ne yapabilirdim ki? Bak yine de şükür ki yollar açıldı. Inşallah bir daha kapanmaz.” diyordu…

O sene Anneannem Ramazanı ve Bayramı bizimle geçirdi.

Bir daha birlikte Bayram kutlayamadık. Aradan 50 yıl geçti. Fakat hafızamda her daim canlı.Işte böyle Saygıdeğer Okurlarım.

Muhacirlik Zordur…!!!

Ben;

29 Haziran günü Makedonya’ya ve 30 Haziran 3 Temmuz tarihleri arasında Italya’nın Venedik Şehrinde Makedonya Reka Bölgesinin Gurbetçi kardeşlerimizin kurdukları  “INSIEME- ZAEDNO” adlı Derneğin Başkanı Sayın Nahmir GALE ‘nin davetlisi olarak söyleşi etkinliğine katıldım ve Gemona Şehri Belediye Başkanı Sayın Paulo URBANI ile görüşme gerçekleştirdim.

3 Temmuz günü Üsküp’e geri döndüm. Üsküp’te T.C.Üsküp Büyükelçisi Sayın Tülin Erkal Kara ile bir görüşme gerçekleştirdim. Büyükelçimiz benden 10 -15 Eylül tarihleri arasında söyleşi ve imza günü etkinliğine katılmamı rica etti. Inşallah bu etkinliği de gerçekleştireceğim .

Daha sonra “MATÜSİTEB” Genel Başkanı Sayın Husrev Emin, Devlet Bakanı ve THP Genel Başkanı Prof. Dr. Adnan KAHİL ile bir görüşme gerçekleştirdim.

Bu temaslarımın ardından TIME BALKAN Haber Portalı muhabiri Seyyid Emin kardeşim ile bir mülakat gerçekleştirdim. 11 Temmuz günü de Türkiye’ye döndüm. Manisa Valisi Sayın Mustafa Hakan Güvençer Beyefendiyi ziyaret ederek temaslarım hakkında bilgi verdim. Makedonya ve İtalya’da ki dostlarımızın ve soydaşlarımızın selamlarını söyledim.

Bu haftalık bu kadar değerli okurlarım.

Selâm ve Dua ile Allah’a emanet olunuz.

Read Previous

El-Ezher’den Müslüman liderlere Mescid-i Aksa çağrısı

Read Next

Caferi yerel seçimleri 6 Ağustos’ta açıklayacak

One Comment

  • Hi there, yeah this paragraph is truly pleasant and I have learned lot ofthings from it about blogging. thanks.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *