AFIS Sosyolojik Ajansı’nın 14-19 Ocak 2019 döneminde 1010 kişinin katılımıyla yaptığı araştırma sonuçları, Bulgaristan vatandaşlarının % 30’u Avrupa Parlamentosu seçimlerinde oy kullanma niyetinde olmadığını gösterdi.
Sonuçlara göre en büyük iki siyasi güç olan Bulgaristan Sosyalist Partisi (BSP) ve Bulgaristan’ın Avrupalı Geleceği İçin Vatandaşlar (GERB) partisinin Avrupa Parlamentosuna temsilci gönderme şansı eşitlendiği için iki parti arasında ciddi bir rekabet yaşanması bekleniyor. Sonuçlar, hata payı izin verilen sınırlar dahilinde BSP’nin yüzde 1,2 oranı ile önde olduğunu gösteriyor.
Sonuçlara göre Hak ve Özgürlükler Hareketi (HÖH) oyların yüzde 7,7’sini alarak ülkede üçüncü parti konumunu korumaya devam ediyor.
Gelecek Avrupa Parlamentosu seçimleriyle ilgili sık sık açıklamalarda bulunulsa da seçmenlerin bu seçimlere ilgisi az olmaya devam ediyor. Seçmenlerin ancak yüzde 35’i kesinlikle oy kullanacağını söylüyor. Onlar çoğunlukla BSP, GERB ve HÖH taraftarlarıdır.
Diğer partilerin Avrupa Parlamentosuna temsilci gönderme şansı nispeten düşüktür. Sadece Birleşik Vatanseverler koalisyonunun en fazla bir milletvekilliği kazanma şansı vardır, ancak bu da kesin değildir.
Ülkemiz toplam 17 milletvekili seçecek. İlk iki parti arasındaki fark oranı yüzde 3,4’ü aşarsa bu milletvekili sayısında da bir milletvekilli ile fark olacak demektir.
Sadece Bulgaristan’da değil, başka AB ülkelerinde de Avrupa Parlamentosu seçimlerine yerel seçimlere kıyasla daha az ilgi var.
Sonuçlar, gelecek Avrupa Parlamentosu seçimleri yerine yerel seçimler yapılsa, seçmen katılım oranının yaklaşık yüzde 25 oranında daha yüksek seviyede olacağını gösterdi. Ülkemizde bu oran yüzde 19 oranda yükselirdi.
Bulgaristan ile diğer AB üye devletleri arasındaki temel fark genel olarak Birliğe karşı turumda gözleniyor.
AB’nin neredeyse her yerinde pan-Avrupa kurumlarına duyulan güvensizlik, güvenin üzerine çıksa da, bizde bunun tam tersini görüyoruz – göçmen dalgası sırasında belirli bir tereddüt döneminden sonra şu anda Bulgaristan vatandaşlarının AB’ye duyduğu güven sürdürülebilir seviyededir.
Ancak AB’ye duyulan yüksek güvene rağmen Bulgaristan vatandaşları AB’de her şeyin yolunda olduğunu ve işlerin doğru yönde gittiğini düşünmüyor.
Bulgaristan vatandaşlarının neredeyse yarısı (% 43) AB’deki durumu olumsuz olarak değerlendirdi. Ancak ülkemizdeki durumla ilgili şüpheleri olanlar çok daha fazladır -% 60.
Araştırma başka ilginç bir olguyu da gösterdi. Siyasi seçimler yapılırken Bulgaristan vatandaşları kullandıkları oylarla parti seçimi yapmak yerine partileri protesto etmeyi ve cezalandırmayı tercih ediyorlar. Bununla birlikte Bulgaristan vatandaşları için AB, fırsat olduğunda sığınacak bir liman olarak görüyor. Bu yüzden de AB Savcılığı kurulması fikrini destekleyenlerin sayısı beklenmedik yüksek orandadır. Çünkü insanların % 71’i ülkemizdeki politik sistemin zenginler için çalıştığına ve yasalar önünde eşitlik olmadığı konusunda ikna olmuş durumdalar. Bulgaristan’da hane halkların ikisinin birinde ülkeyi terk eden veya yakında bunu yapmak isteyen en az bir üye bulunmasının nedeni budur.
Ülkemizde Avrupa Parlamentosu seçimlerine katılım oranı, diğer AB ülkelerine kıyasla daha yüksek olsa da genel ve yerel seçimlerde kaydedilenlerden daha düşük olacaktır.
Kircaalihaber.com
