Memleketim Makedonya’nın Kalkandelen kentinde geçenlerde Türkiye Cumhuriyeti Bayrağına yapılan çirkefliÄŸi bir türlü aklımdan çıkaramıyorum. Bir Türk olarak Türkiye Cumhuriyeti Bayrağına yapılan çirkin olayı tabi ki kınıyorum, ancak bence bu olayı yapan BirleÅŸik Arnavut Hareket Eylemcilerine yakıştıramadığım için Arnavut ve Türklerin tarihe damgasını vuran beraber düşmana karşı savaÅŸtıklarından da söz etmeyi uygun buluyorum…
…. Çanakkale SavaÅŸlarına katılan, Üsküp, Prizren, PreÅŸova, PriÅŸtina, Manastır, ve daha birçok Kosova ve Makedonya ÅŸehirlerinin Türk ve Arnavutların ÅŸehitliklerini de hatırlatmak istedim… Böyle çirkef bir olay sırasında-‘Arnavutluk Tetovası’nda (ki bu da bir hayal) Eski Türk İstilacılarının Kalıntılarını temizledi-‘ denmesi öncesinde geçmiÅŸ tarihimize bir baksalar ve de güzelce okuyup anlasalardı mutlaka böyle bir davranışta bulunmaz ve bu kelimeleri asla ve asla kullanmazlardı…
… GeçmiÅŸi, Eski Yugoslavya’daki yaÅŸantımızı hatırlatmakta fayda var bence… 1941 KurtuluÅŸ Savaşına Yugoslavya’nın her bölgesinden katılanlar olmuÅŸtur. Dört yıl süren bu savaÅŸta hep birlikte, tüm Halklar tabi ki burada Arnavut ve Türklerin de katılımı tarihe damgasını vurmaktadır. Dört yıllık bir savaÅŸtan sonra, özgürlüğe kavuÅŸmayı baÅŸarmıştır. Yugoslavya’da yaÅŸayan Ulus ve Halkların baÅŸta birlikteliÄŸi sonraları da eÅŸitliÄŸi hakkındaki faaliyetler tüm Dünya’da gıpta edilir bir baÅŸarıydı… Bizler, oralarda yaÅŸayanlar, dünyanın hiçbir ülkesinde Halkların olmadığı eÅŸitliÄŸi her konuda yaşıyorduk. ÖrneÄŸin Makedonya Cumhuriyeti’nde 1944 yılından itibaren eÄŸitimdeki eÅŸitlik, aynı yıldan basındaki eÅŸitlik, insan hakları konusundaki eÅŸitlik, sanattaki eÅŸitlik ve daha birçok konudaki eÅŸit haklarımız Dünya’da örnek olarak anılırdı…
…Böyle gıpta edilir bir yaÅŸantı içinde bulunduÄŸumuzda yanlışlıklar, eÅŸitsizlikler yok muydu, tabi ki vardı, ancak böyle bazı ortamlarda, alanlarda, beliren eÅŸitsizliÄŸi anlaÅŸarak ortak giriÅŸimlerimizle çözebilirdik… Ancak emperyalistler beliren bazı zayıflıkları, boÅŸlukları ve bunlardan memnun kalmayanları kullanarak Dünya’da her ÅŸeyiyle gıpta edilecek bir ülkeyi bölmek için çeÅŸitli giriÅŸimlerde bulundular… İlk baÅŸta güçlü ordumuzu zayıflatmayı baÅŸardılar…
…Ve güzelim ülkemizi günümüzün durumuna getirdiler. Ne oldu altı Cumhuriyet, iki Özerk bölge bölünerek günümüz durumuna getirildi… Böyle bölünmüş bir ülkenin Cumhuriyetleri günümüzde yaÅŸantılarından memnun mu acaba? Sorusu da vaziyetlere bakıldığında kendiliÄŸinden ortaya çıkıyor… Slovenya bugün Avrupa BirliÄŸinde, ancak durumundan memnun deÄŸil, araÅŸtırmalara göre Avrupa BirliÄŸinden çıkmayı planlamakta. Hırvatistan’a gelince Avrupa BirliÄŸine girdi girecek bir durumda, ancak düşünceme göre amaçlarına ulaÅŸamayacağı düşüncesi de apaçık. Sırbistan, Bosna –Hersek Cumhuriyetlerine gelince ekonomi durumları içler acısı… Gelelim Kosova Cumhuriyeti’ne, istedikleri Cumhuriyet kurmaktı, istekleri gerçekleÅŸti, ancak Dünya’da Kosova Cumhuriyetini Türkiye Cumhuriyeti dışında tanıyan da olmadı, bu da bir gerçek…
…Kosova’dan söz ederken belirtmek istediÄŸim, bir gerçek var, Ben Prizren doÄŸumluyum, çocukluÄŸumun yaz aylarını Prizren,de geçirirdim. Çok özlüyorum, Maraş’ı Drim’i , Santral’ı Åžadırvanı, Kalesini ancak yıllar yılı oralara gidemedim. Bunu da gelecek yazılarımdan birinde anlatmaya çalışacağım…
…Gelelim Memleketim Makedonya’ya. Günümüzde Makedonlar, Türkler, Arnavutlar bir arada yaşıyor. Aralarında ne kadar birbirlerine destek oldukları da yaÅŸantılarından belli?!… Bir zamanlar Makedonya’da, 1944 yılından 2004 yılına kadar basının öncüllüğünü taşıyan –Nova Makedonya-, -Birlik-, -Flaka e Vlazerimit- gazeteleri günümüzde yayınlanıyor mu? Hayır. Hiçbiri günümüzde medyada yoklar. Yerlerini yeni gazete ve dergiler alabildi mi? Üzülerek hayır diyorum… ürk dilinde yayınlanan, internet gazeteleri,-Time Balkan- ‘Köprü’ Sanat ve edebiyat ve, ‘Kardelen’ çocuk dergileri var. Andığım bu gazete ve dergiler gençlerin çabasıyla gün yüzüne çıkmaları da bir gerçektir. Böyle gazete ve dergilere kendilerini adamış genç yazar, gazeteci ve ÅŸairlerin güçlüklerini soran oldu mu? Sanmıyorum. Kendi yağında kendileri kavruluyor…
1944 yılından bu yana Ana dilinde eÄŸitimin günümüzdeki durumu pek de ahım ÅŸahım görünmüyor. –Tefeyyüz- ilkokulunun baÅŸarılarını takip ediyoruz, nasıl da güzel iÅŸler yapma çabasında, ancak tahminimdir ki, beliren sorunları da yenmekte zorlanıyorlar. Lise, Yüksek eÄŸitim tümünde kendine göre zorlukların iç içe olduÄŸu da bir gerçek… EÄŸitimde beliren sorunlarla atbaşı giden okul ve okullardaki eÄŸitmenleri baÅŸarıları için gerçekten de kutlamak gerekir. Sanata gelince, Üsküp Türk Tiyatrosu var olan sahnesinin alındığında, günümüze kadar kendi sahnesine kavuÅŸamadı ne yazık ki! 195o yılından bu yana baÅŸarılı faaliyetleriyle atbaşı giden bir Tiyatro Sahnesi düşünün ki günümüzde sahnesiz, diÄŸer tiyatro sahnelerinde oyunlarını sergiliyor. Yine de baÅŸarıları geride kalmıyor, böyle faaliyetteki Tiyatro ekibini de kutlamak bize düşer…
… Eski Yugoslavya’nın bölünmesinden sonra Cumhuriyetlerin hepsi de günümüzde baÅŸta ekonomi zorluklarla atbaşı giderken, birileri kalkıp da yeniden Cumhuriyet bölünmelerine sevdalanmışlar…
….Derken Çanakkale ÅŸehitliklerinden söz etmeyi de uygun gördüm. Yazımın başında dediÄŸim gibi Çanakkale Åžehitliklerini görmeyenlere, özellikle –‘Eski Türk İstilacılarının Kalıntılarını Temizledik- diyenlere, sözünü ettiÄŸim Åžehitlikleri ziyaret etmelerini tavsiyemdir…
Çanakkale Åžehitliklerindeki, mezar taÅŸlarını gördüklerinde umarım böylesi düşüncelerinden kendilerinden utanır ve bir daha da bu tür giriÅŸimlerde bulunmayacaklarına eminim…
Eski Yugoslavya’yı bölenler, yine de orada yaÅŸanılan özgürlüklerden hoÅŸlanmayarak, bazı kendi bilmezleri kullanarak düşmanlıkları yayma peÅŸindeler. Günümüz gençleri bence böyle provokasyonlara gelmeyip kendi özgürlüklerine sahip çıkacaklarına eminim. Zaten günümüzde Türkiye Cumhuriyeti, ekonomiden baÅŸlayarak, eÄŸitime kadar memleketim Makedonya’ya yardım elini uzatmış, daha güzel yarınlar için deÄŸerli çalışmaları yapmaktadır. ..Yardım derken belirteyim ki, Milletler arasında hiç ama hiç ayırım yapmadan her yöreye, her kiÅŸiye eÅŸitçe yapılıyordur… Böyle yapılan yardımlardan hiç düşünmeden, kendini emperyalist güçlerine teslim edip Memleketim Makedonya’nın bölünmesine alet olmak, yakışır mı acaba? YediÄŸin ekmeÄŸine küfran etmektir, bu tür davranışlar…
Yazımın sonunda ÅŸunu belirtmek isterdim ki, Kalkandelen’de beliren bu çirkin olayı oralarda ikamet edenlerden seviyeli protestoyu beklerdim. Ancak, günümüze kadar böyle bir tepkinin yapıldığına iliÅŸkin yazıyı göremedik…
…Güzelim, yaÅŸantımıza böyle çirkin olayları ne olur katmayınız. Yeni yetiÅŸen nesillere beraberlik, hoÅŸgörü ve baÅŸarılı çalışmalarla örnek olmaya çaba harcayın. İnancım, birlik ve beraberlik yaÅŸantılarını hiçbir gücün yenemeyeceÄŸi de apaçıktır. Ortak faaliyetler, beraberlikler tüm güzelliklerin aynasıdır. Örnek bir ülke olmayı baÅŸarmak zaten Memleketim Makedonya’da yaÅŸayan tüm Milletlerin elindedir. Bunu baÅŸarmak tabi ki oralarda yaÅŸayan tüm Milletlere kalmış bir görevdir…