“Bir şâir-i mülhem idi Âkif, o büyük zât”

Bu akşam Üsküp’te, Üsküp Yunus Emre Enstitüsü, İstiklal Marşı’nın kabulünün 96. yıl dönümü münasebetiyle ”Tarih Işığında Bir Dava Adamı Mehmet Âkif Ersoy ve İstiklal Marşı” konulu panel düzenledi.

Haber: Hüsamettin GİNA, Fotoğraf: Aydın DAVUD

Panel, bir dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunması ile başladı.

Panelde selamlama konuşmasını yapan Yunus Emre Enstitüsü Müdür Vekili Fuat Korkmaz, Enstitü olarak medeniyetimizin emsal isimlerinden birisi olan Mehmet Akif Ersoy’u bu akşam burada konuşuyor olmaktan büyük onur ve şeref duyuduklarını kaydetti.

Fuat Korkmaz, ayrıca, “Mehmet Akif Ersoy’un hem bir şair, hem bir yazar, hem de bir din alimi olarak yaptığı katkılar bütün insanlık açısından son derece önemlidir. Mehmet Akif Ersoy fikirleriyle, düşünceleriyle yeni Türkiye’ye de ilham kaynağı olmuştur. Kaleme aldığı İstiklal Marşı şiirini büyük bir alicenaplık göstererek Türk Milletinindir sözüyle milletine vakfetmiştir.” ifadelerini kullandı.

Panel başkanlığını Kalkandelen Devlet Üniversitesi Şarkiyat Bölümü Öğretim Görevlisi Yard. Doç. Dr. Selçuk Kürşad Koca yaptı.

“Fotoğrafı iyi görmemiz lazım”

Tarihin her döneminde kahraman milletimizin sıkıntılı zamanları olduğunu belirten Selçuk Kürşad Koca, sıkıntılı zamanların kiminde bu milletin kurtaranın adı Kürşad olduuğunu, kiminde de Mustafa Kemal Atatürk olduğunu kaydetti.

Selçuk Kürşad Hoca, “Bütün bu kahramanlar yanlarında dava arkaşadaşları ile beraber bu işleri başarmıştır. Bu anlamda dava arkaşadaşı çok önemli. Kurtuluş savaşındaki dava arkadaşlarından bir tanesi de Mehmet Akif Ersoy.” ifadelerini kullandı.

Konuşmasının devamında Selçuk Kürşad Koca, bugün yaşanan sıkıntılara da değinerek şunların altını çizidi.

Kürşad Koca, “Selçuklular Anadoluyu bir daha terketmemek üzere bir Devlet kurunca peşine Osmanlılar gelir ve Osmanlılar da bir daha terketmemek üzere Balkanlara geçer. Bu Batılı milletler için bir hüsrandır. Ve o günden bu güne bir karar alırlar. Osmanlıyı, yani Türkleri Balkanlar’dan atmak. Bu ilk aşama. İkinci aşaması var Anadolu’dan atmak. İlk aşamayı belki kısmen gerçekleştirmiş oldular. İşte şu an içinde bulunduğumuz sancılı süreç tam bu yüzyılda, şu anda yaşadığımız sıkıntılar ikinci aşamayı gerçekletirmek istemeleri ile ilgili. Bu fotoğrafı iyi görmemiz gerekiyor doğrusu. İnşallah bunu müsade etmeyeceğiz. Allah izin verdiği sürece. Bunu da söylemiş olalım.” şeklinde konuştu.

“Böyle eşsiz bir insanı anlatmaktan gurur duyuyorum”

Aziz Kiril ve Metodiy Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Görevlisi Faruk Gezgin, panelde “İstiklal Marşının Kabulü ve Bir Dava Adamı Mehmet Âkif Ersoy” başlıklı bildirisini sunarak Mehmet Akif Ersoy’un hayatından kesitler ve karakterinden bazı örnekler sundu.

Faruk Gezgin, ayrıca, konuşmasında, İstiklal Savaşı’nın ne demek olduğunu  ve İstiklal Savaşı şartları içerisinde İstiklal Marşı’nın kabulünün nasıl gerçekleştiğini, Mehmet Akif Ersoy’un hangi ruh hali içinde İstiklal Marşı’nı yazdığını da anlatarak “Böyle eşsiz bir insanı anlatmaktan gurur duyuyorum” ifadelerini kullandı.

“Mehmet Akif Ersoy etraftaki değişikliklerde etkilenerek kendi hayat çizgisini felsefesini çizmeye çalışmıştır”

Uluslararası Balkan Üniversitesi Rektör Yardımcısı Yard. Doç. Dr. Şener BİLALİ ise İstiklal Marşı’nın kabul edildiği döneme ait tarihi notlar paylaşarak, Mehmet Akif Ersoy’un hem kendi döneminin hem bu döneme etkisini bırakmış büyük bir şair, filozof ve propaganda adamlarından bir tanesi olduğunu vurguladı.

Şener Bilal, “Malumunuz entelektüeller, şairler, ilim adamaları olsun onları etraftaki sosyal kültürel, ve iktisadi değişiklikler etkiliyor. Buna göre yapılandırılıyor ve buna göre kendileri harekete geçiyor. Mehmet Akif Ersoy bizati kendisi de etraftaki değişkliklerden, akımlardan etkilenmştir, ona göre kendi hayat çizgisini felsefesini çizmeye çalışmıştır.” dedi.

Panelde şair Mehmed Arif, Meddah Medresesi müderrisi Üsküp ulemasından Müderris Fettah Efendi’nin, Mehmet Akif Ersoy hakkında yazdığı şiiri okudu.

Mehmed Âkif Bey Öldü

Bir şâir-i mülhem idi Âkif, o büyük zât
Âkif gibi üstâd-ı beyân geldi mi, heyhât
Âdâb, edebiyyât ile zıd addedilirken
Feyzinle bunun zıddını sen eyledin ispât
Şi‘r olmuş idi müşhir-i her fuhş-u fezâhat
Şi‘rinde edeb buldu edepsiz edebiyyât
Bir münbit-i şer olmuş idi hâk-ı belâgat
Bir tohm-i edeb zerk ederek eyledin inbât
Türk şi‘rini, fen nazmını, âdâb-ı beyânı
Âkif’le beraber alıyor âlem-i emvât
Mefkûre-i İslâmı belâgatla kulûba
Telkîn edecek hâme bugün sustu mu heyhât.
Fettah Efendi (13 Ocak 1937 – Üsküp)

Bu akşamki panele,  T.C. Üsküp Büyükelçiliği Müsteşarı Cem Gündüz, TİKA Üsküp Koordinatör Yardımcısı Emine Gizem Başkan, T.C. Eğitim Müşaviri Tamer Sevim, T.C. Din İşleri Müsteşarı Murat Alkan, T.C. Ekonomi Müsteşarı Bünyamin Kutlu, M.C. Anayasa mahkemesi üyesi Salih Murat,  Makedonya Türk Sivil Toplum Teşkilatları Birliği Başkanı Hüsrev Emin, Anadolu Ajansı Üküp Temsilciliği Müdürü Adnan İdriz, TRT Üsküp Temsilciliği Müdürü Bekim Muhtareviç’in yanı sıra kabarık sayıda vatandaş katıldı.

 

Read Previous

‘Akif, 100 yıl önce Batı’yı dile getirmişti’

Read Next

Türkiye Dışişleri Bakanlığı: Mogherini ve Hahn’ın basiretsiz açıklamaları değer taşımıyor

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *